Mesajı Okuyun
Old 15-02-2019, 12:36   #6
hülya er

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.İsa UYSAL
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.Ancak isnat edilen zimmet ve resmi evrakta sahtecilik suçundan müvekkil hakkında herhangi bir yakalama ya da tutuklama olmadı.Yargılama sonucunda isnat edilen suçların oluşmaması nedeniyle beraat etti.Kendisinin söylediğine göre Savcı soruşturma aşamasında emekli olmadığı takdirde tutuklama talep edeceğini söylemiş.O da emeklilik için başvurmuş ve emekli olmuş.Şimdi ise beraat etti.Bu durumda tazminat ve göreve geri dönüş mümkün müdür.

Tazminat mümkündü.

CMK 141/1-e'ye göre Kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen...kişiler maddi ve manevi her türlü zararlarını Devletten isteyebilirler.

Yargıtay da eğer neticede beraat olmuşsa tazminat ödenmesi gerektiği yönünde kararlar vermiştir.



12. Ceza Dairesi 2017/10072 E. , 2018/4113 K. , 09.04.2018


"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddi

Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tazminat talebinin dayanağını oluşturan Sarıkamış Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2014/1128 sayılı soruşturması kapsamında davacının (şüpheli) 13/01/2015 tarihinde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan gözaltına alındığı ve aynı gün serbest bırakıldığı, davacı (şüpheli) hakkında soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, 5271 Sayılı CMK'nın 141/1-e maddesindeki "Kanuna uygun olarak yakalandıktanveya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine kararverilen kişiler maddî ve manevî her türlü zararlarını, Devletten isteyebilirler" hükmü gereği davacının gözaltında kaldığı süre için hak ve nesafet ilkelerine uygun bir miktarda maddi ve manevi tazminata kararverilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




12. Ceza Dairesi 2017/7910 E. , 2018/35 K. , 08.01.2018


"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddine

Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacının, tazminat davasının dayanağı olan Hakkari Çocuk Mahkemesinin 13/03/2015 tarihli ve 2014/79-2015/27 sayılı davacı yönünden beraatle sonuçlanan dava dosyası kapsamında, 07/10/2014 tarihinde saat 14:40 sıralarında yakalanarak Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü, bilahare Cumhuriyet Savcının talimatı ile ailesine teslim edildiği, CMK'nın 141/1-e maddesindeki “kanuna uygun olarak yakalandıktan veyatutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen” kişilerin tazminat isteyebilecekleri hususu dikkate alındığında, davacı lehine maddi ve manevi tazminat isteme koşullarının oluştuğu, bu kapsamda uğranıldığı iddia edilen zarar için davacı lehine makul bir tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, “davacının ifadesinin alınıp bekletilmeden serbest bırakıldığı, orada herhangi bir haksız muamele ile karşılaştığına dair iddianın ve eylemin yer almadığı, ifadesinin alınmasına yönelik yakalamada hukuka aykırılığın bulunmadığı” şeklindeki yasal olmayan yetersiz gerekçelerle tazminat talebinin reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.