Mesajı Okuyun
Old 24-12-2009, 16:52   #5
tunca07

 
Varsayılan

Asıl Acı verici durum, yanımda oturan 10 yakın meslektaştan tk bir ses çıkmaması ve duruşma sonunda dahi bir kişinin arayıp duruşmanın akıbeti hakkında bilgi verme inceliğini göstermemesidir. Bizler böyle olursak bize bu hareketler tabiki müsahak. El pençe divan durup hakime karşı sanki ilah edasıyla tavır sergileyen meslektaş demeye utandığım kişiler bugün avukatlığı bu duruma düürdüler, mahkeme salonlarından haklı iken atılıyorum, ama yaptırımı yok, tepkisi yok, sanki bir usulu hata gibi bana diyorlarki muhakemenin iadesi vs. burda usulu hata yok arkadaşlarlar, burda savunma hakkınını kulandırmamak suretiyle görevi kötüye kullanma var, ve ağır cezada yargılanması lazım. Beni geçen de (3 sene önce) ceza evinde cezaevi görevlileri cezaevi müdürünün emri ile tartakladı ve ceza evindne dışarı attı,arkamdan da memura karşı hakeret ve tehditten kendilerince tutanak tutup iftira ve yalanlarla hakımda soruşturma açtırdılar. Ne acıki bir melektaş da onların yanında şahit olmuştur. Diğer meslektaşlar ise müdahale bile etmediler. ben ağır cezada yargılanıyorum 2 seneir neredeyse, ve hakaret ve tehditten. Bir tane şahitlerini dedikleri birbirini tutmuyor.. Baro da utanmadan hakkımdan raportörün disiplin soruşturmasına yer yoktur, demesine rağmen hakkımda bunun üzerine disiplin soruşturması başlattı. Halen yargılanıyorum bırakın baro yanımda olmayı bir de beni disiplin suçu ile yargılıyor aklınca. Siz hala avukatım mı diyorsunuz ? Avukatlık para kazanmak olmuş arkadaşlar var mı itirazı olan ?
Bir birlik bir birliktelik mesleki dayanışma var diyen biri var mı _? bugün bana yarın size unutmayın. Ama Allah'tan başka ben kimseye karşı boyun eğemem , ondan böyle olaylar yaşiyorum, hergün o boylarını bir kaç kuruş menfaat için, işini yaptırmak için eğen meslektaşlara değil bu yazım. Selametle,
Onurlu Meslektaşlarıma Selamlar...
Av. Mehmet Tunca DEMİRBAŞ
Alıntı:
Yazan Av. Hakan EREN
Madde 201
...

Yöneltilen soruya itiraz edildiğinde sorunun yöneltilmesinin gerekip gerekmediğine, mahkeme başkanı karar verir.



İtiraz eden başkan, karar veren yine başkan... Bunun adı da "yargılama" öyle mi?