Mesajı Okuyun
Old 05-06-2006, 23:43   #3
yağmur

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan orhanoguz
değerli meslektaşım, düşüncenize aynen katılıyorum. Kamulaştırma davalır öngörülen 75 günlük sürede asla bitmiyor. tebligatlar ancak bu sürede yapılabiliyor. keşifler hava şartları sebebi ile uzuyor, bitmeyeceği öngörülrek çıkartılmış bu kanun uygulanması imkansızlığı bilindiği halde çıkartılmıştır. her şey mükemmel giderse ancak 75 günlük süreye uyyulabiliyor. takip ettiğim bir kamulaştırma davası 27/05/2003 tarihinden beri 3 senedir devam ediyor. ayrııca davacı idare temsilciileri davayı takip etmediği için düşme kararı bile verildi. şu anda halen dava devam ediyor.
Aynı gerekçelr ile dava bitiminde bende davayı açmayı düşünüyorum. Dediğiniz gibi anayasının 46.m. en büyük dayanak noktamız. anayasanın açık hükmüne aykırı olarak bir kanun çıkartılması mümkün olmadığına göre , vede herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerine kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır deniyorsa. kanunların anayasaya aykırı olamayacağı ortada iken , böyle bir kanunu çıkardığı için , bu kanundan mağdur olan her kesin kanunu çıkaran makama yani TBMM ye izafeten başkanlığa karşı , dava açabileceğini düşünüyorum. Red olursada Avrupa İnsan hakları mahkemesinin kesin kabul edeceği bir dava şekli bu , ama bunun için maddi imkanı olanlara tabi. bu konudaki ve ya başka konulardaki görüş alış verişimizz için mailimi vereyim size orhanoguz75@hotmail.com saygılarımla

sayın orhanoğuz,
Görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. Ben kamulaştırmayı yapan idare aleyhine dava açılması gerektiğini düşünmekteyim. Çünkü, tespit edilen kamulaştırma bedeli, davanın açıldığı tarih itibariyle yapıldığı için bu durum idarerin haksız zenginleşmesi hükmündedir. İdare, daha sonra tespit edilen bedeli zamanında tespit etmiş olsa idi o miktarı dava açılmadan önce hak sahiplerine ödemiş olacaktı. 4650 sayılı yasa ile getirilen değişikliklerin amacı Türkiyenin kamulaştırma davaları sebebiyle AİHM kararları gereğince ödemek zorunda kaldığı yüksek tazminatların önüne geçilmesiydi. Durum bu iken sizin takip ettiğiniz davanın 3 yıl sürmesi hakikaten ilginç. Sanıyorum mahkemeler, bir kanunla kendilerine şu kadar sürede davayı bitireceksin şeklindeki hükümlerden rahatsızlar. Çünkü benzer sorunu işe iade davalarında yaşıyorum. Aynı şekilde, 2 ay içinde bitirilmesi gereken işe iade davası 1 senedir devam ediyor. Ben ısrarla verdiğim her dilekçede ve duruşmada bunu hatırlatıyorum. ama dinleyen yok. Görünen o ki sonuçta AİHM'ne kadar gideceğiz.
Saygılar