Mesajı Okuyun
Old 06-04-2010, 21:27   #122
Nur Deniz

 
Varsayılan

Ömür F.I

60 yaşında, yaşına göre genç gösteren, uzun boylu, çok anlamlı bakışları olan, 3 çocuk babası bir hasta.

Eşi mi annesi mi diye iddiaya girdiğimiz bir kadın refakatçi.Benim düşüncem;
-Hiç bir kadın bu kadar şefkati oğlundan başkasına gösteremez ve bu kadın çok yaşlı görünüyor.
Arkadaşımın düşüncesi;
-Kesinlikle eşi, peçeteyle terini siliyor, ayaklarına masaj yapıyor.

Ben kaybediyorum.Eşiymiş.

15 sene önce oğlunu Güneydoğuda şehit vermiş bir baba. Kısa bir süre sonra beyin kanaması geçirmiş. Felçli kalmış. Konuşamıyor. Yürüyemiyor. Sadece yemek yiyebiliyor. Sağ kolu ve belden altı tutmuyor. Duyuyor ama konuşamıyor.

Bu sabah serum takmak için gerekli olan kateteri (intraket) takmak için yanına gittim. Damarları neredeyse kaybolmak üzere. Benden önce çok kez denenmiş. Gayet hassas olan el bileğinin iç tarafına iğneyi batırdım.Acıdığını hissettim ama kımıldatmadı sol kolunu, çekmedi. Neyse işte, tek seferde taktım. Yapıştırdım, sabitledim. Gözleriyle seruma baktı. Damladığını görünce inledi. İçim cız etti, damarın patladığını ve serumun dışına kaçırdığını sandım, telaşla;
-Acıdı mı? dedim.
Eşi:
-Hayır! Serum damladığı için sevindi ondan dedi.

Yine de gözlerine baktım F Amcanın. Bakışından anladım. Mutluydu.

Sanırım unutamayacağım bakışlardan biriydi yine. Bu acı bakış bütün gün gülümsememe neden oldu. Şimdi F Amcanın odasına giriyorum ve ona hep sorular soruyorum. Anlaşıyoruz. Ben konuşuyorum o bakıyor. Anlaşıyoruz.

Bu tür üzüntüler bazen beni yaralıyor ve düşündürüyor.

Yanlış kişi miyim bu meslek için?