Mesajı Okuyun
Old 07-01-2011, 08:28   #10
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nazife Eytemiş BAŞAR
Kredi çekilerek babaya verilen para nasıl bağış sayılacak ve edinilmiş mal olarak nitelenip alacak davası açılacak?

İddiaya göre davalı taraf bankadan aldığı kredilerle ev satın almış ancak evin tapusunun kendisi veya eşi adına değil , babası adına verilmesini sağlamıştır.

Aşağıdaki Yargıtay kararı ; banka kredisiyle ev alınması olayında ; taşınmazın alındığı tarih İle taraflar arasında boşanma davasının açıldığı tarih arasındaki ödemeleri edinilmiş mal olarak kabul etmektedir.

Diğer yandan satım bedelini ödenerek alınan ev davalı veya davacı adına tescil görmesi ile muvazaa suretiyle bir başkası adına tescil görmesi arasında edinilmiş mal rejiminin sağladığı haklar yönünden bir farklılığının olmaması gerekir. Aksinin kabulü halinde kötüniyetli eş evin bu olayda olduğu gibi bir yakını adına tescilini sağlayarak, diğer eşin parasal haklarını ortadan kaldırabilir.

Esasen Yargıtay 1.HD.si , yerleşik kararlarında satım parasını ödendiği halde taşınmazı başkası adına kaydettiren kişinin gizli bağışta bulunduğunu benimsemektedir.

Daha önce değindiğimiz 229/1 madde ise bu gibi karşılıksız kazandırmaları edinilmiş mal olarak hesaplamaya katılacağını öngörmektedir.

T.C.

YARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ

E. 2009/3513

K. 2010/238

T. 25.1.2010

EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ ( Kredinin Evin Alım Tarihinden Kısa Süre Önce Çekilmiş Olması Karşısında Davalı Tarafından Çekilen Kredinin Taşınmazın Alımında Kullanıldığının Kabulü Gerektiği - Taşınmazın Alındığı Tarih İle Taraflar Arasında Boşanma Davasının Açıldığı Tarih Arasındaki Ödemeleri Edinilmiş Mal Olarak Değerlendirmek Gerektiği )

• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Katılma Alacağı - Taşınmazın Alındığı Tarih İle Taraflar Arasında Boşanma Davasının Açıldığı Tarih Arasındaki Ödemeleri Edinilmiş Mal Davanın Açılma Tarihinden Sonraki Ödemeleri İse Davalının Kişisel Malı Olarak Değerlendirmek Gerektiği )

• KATILMA ALACAĞI ( Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Geçerli Olduğu Dönemde Alınan Taşınmazla İlgili - Kredi ile Ev Alınması/Taşınmazın Alındığı Tarih İle Taraflar Arasında Boşanma Davasının Açıldığı Tarih Arasındaki Ödemeleri Edinilmiş Mal Davanın Açılma Tarihinden Sonraki Ödemeleri İse Davalının Kişisel Malı Olarak Değerlendirmek Gerektiği )

• KREDİ İLE ALINAN EV HAKKINDA KATILMA ALACAĞI ( Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Geçerli Olduğu Dönemde Alınan Taşınmazla İlgili Tapu İptali ve Tescil - Taşınmazın Alındığı Tarih İle Taraflar Arasında Boşanma Davasının Açıldığı Tarih Arasındaki Ödemeleri Edinilmiş Mal Davanın Açılma Tarihinden Sonraki Ödemeleri İse Davalının Kişisel Malı Olarak Değerlendirmek Gerektiği )

• TASFİYE TARİHİ ( Katılma Alacağı Hesabında Tasfiye Tarihi Boşanma veya Mal Rejiminin Sona Erdiği Tarih Olmayıp Tasfiye veya Değer Artış Payına Yönelik Açılmış Bulunan Davanın Karar Tarihi Olduğu )

• MAL REJİMİ ( Tapu İptali ve Tescil/Katılma Alacağı İstemi - Kredinin Evin Alım Tarihinden Kısa Süre Önce Çekilmiş Olması Karşısında Davalı Tarafından Çekilen Kredinin Taşınmazın Alımında Kullanıldığının Kabulü Gerektiği/Taşınmazın Alındığı Tarih İle Taraflar Arasında Boşanma Davasının Açıldığı Tarih Arasındaki Ödemeleri Edinilmiş Mal Olarak Değerlendirmek Gerektiği )

• FAİZ ( Katılma Alacağına Boşanma Tarihinden İtibaren Yasal Faiz Yürütülmesinin Doğru Olmadığı )

4721/m.218, 232, 235, 241

ÖZET : Dava, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alınan taşınmazla ilgili mal rejiminin tasfiyesi gereği tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde katılma alacağı isteğine ilişkindir. Davalının evin alımında kullanıldığını iddia ettiği kredinin evin alım tarihinden kısa süre önce çekilmiş olması karşısında davalı tarafından çekilen kredinin dava konusu bağımsız bölümün alımında kullanıldığının kabulü gerekir.
Mahkemece yapılacak iş, davalının çektiği kredinin çekildiği tarihten itibaren ödendiği tarihe kadar tüm ödemeleri gösteren belgeleri getirtmek, taşınmazın alındığı tarih ile taraflar arasında boşanma davasının açıldığı tarih arasındaki ödemeleri edinilmiş mal, davanın açılma tarihinden sonraki ödemeleri ise davalının kişisel malı olarak değerlendirmek, taşınmazın karar tarihine en yakın belirlenen değeri dikkate alınarak davacının katılma alacağını uzman bilirkişi veya bilirkişiler kurulundan rapor alınarak belirlemek olmalıdır.
Katılma alacağı hesabında tasfiye tarihi boşanma veya mal rejiminin sona erdiği tarih olmayıp, tasfiye veya değer artış payına yönelik açılmış bulunan davanın karar tarihidir. Mahkemece katılma alacağına boşanma tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi de doğru değildir.
DAVA : M.Ö. ile E.S. aralarındaki katılma alacağı davasının kabulüne dair Mersin 2. Aile Mahkemesi’nden verilen 09.01.2009 gün ve 806/2 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı M.Ö. vekili tarafından davalı E.S. aleyhine açılan davanın kabulüne, tarafların evlilik birliği içinde edinilmiş mal olarak davalı adına kayıtlı olan 117 ada 1 parsel üzerindeki A blok 25 nolu bağımsız bölümün katılma alacağı olarak 50.000 TL'nin boşanma tarihi olan 18.12.2006 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 26.2.1998 tarihinde evlenmişler, 18.2.2004 tarihinde davacı tarafından açılan dava sonunda boşanmışlar ve boşanma kararı 18.12.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Taraflar arasında 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, 1.1.2002 tarihinden itibaren edinilmiş mallara katılma rejiminin ( TMK m.218-241 ) geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu 25 nolu bağımsız bölüm 4.4.2003 tarihinde davalı adına edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alınmıştır.
Dava, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alınan taşınmazla ilgili mal rejiminin tasfiyesi gereği tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde katılma alacağı isteğine ilişkindir. Katılma alacağı sebebiyle ayın isteme imkanı bulunmadığı ancak alacak talep edilebileceği dikkate alınarak tapu iptali ve tescil isteğinin kabulünün mümkün olmadığına ilişkin mahkeme gerekçesi yerindedir. Katılma alacağına gelince; dosya kapsamı ve toplanan delillere, davalının evin alımında kullanıldığını iddia ettiği kredinin 27.3.2003 tarihinde evin alım tarihinden kısa süre önce çekilmiş olması karşısında davalı tarafından çekilen kredinin dava konusu 25 nolu bağımsız bölümün alımında kullanıldığının kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, davalının çektiği kredinin çekildiği tarihten itibaren ödendiği tarihe kadar tüm ödemeleri gösteren belgeleri getirtmek, taşınmazın alındığı 4.4.2003 tarihi ile taraflar arasında boşanma davasının açıldığı 18.2.2004 tarihi arasındaki ödemeleri edinilmiş mal, 18.2.2004 tarihinden sonraki ödemeleri ise davalının kişisel malı olarak değerlendirmek, taşınmazın karar tarihine en yakın belirlenen değeri dikkate alınarak davacının katılma alacağını uzman bilirkişi veya bilirkişiler kurulundan taraf, yargıç ve Yargıtay denetimine elverişli, bilimsel esaslara dayalı rapor alınarak belirlemek, tarafların kazanılmış haklarını da gözetmek olmalıdır. Mahkemece davalının çektiği kredi dikkate alınmaksızın bağımsız bölümün tamamının edinilmiş mal olarak kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Kabule göre de; katılma alacağı hesabında tasfiye tarihi boşanma veya mal rejiminin sona erdiği tarih olmayıp, tasfiye veya değer artış payına yönelik açılmış bulunan davanın karar tarihidir. ( TMK’nun 232, 235/1. m. ) Mahkemece katılma alacağına boşanma tarihi olan 18.12.2006 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi de doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 25.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.