Mesajı Okuyun
Old 29-05-2020, 10:18   #2
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Merhaba

Açmış olduğunuz tasarrufun iptali davasına katılan diğer alacaklılardan lehlerine hüküm çıkaran alacaklıların alacak sıralarının İİK 100 ve İİK 268 maddelerine göre yapılacağını düşünüyorum.

Alıntı:
İİK MADDE 100
HACZE İŞTİRAK DERECELERİNİN TEŞKİLİ:
İlk haciz üzerine satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar aynı derecede hacze iştirak edebilecek alacaklılar:

1 - İlk haciz ilamsız takibe müstenitse takip talebinden ve ilama istinat ediyorsa dava ikamesinden mukaddem yapılmış bir takip üzerine alınan aciz vesikasına,

2 - Yukarki fıkrada yazılı tarihlerden önce açılmış bir dava üzerine alınan ilama,

3 - Aynı tarihlerden mukaddem tarihli resmi veya tarih ve imzası tasdikli bir senede,

4 - Aynı tarihlerden mukaddem tarihli resmi dairelerin veya salahiyetli makamların salahiyetleri dahilinde ve usulüne göre verdikleri makbuz veya vesikaya istinat eden alacaklılardır.

Bu suretle iştirak halinde icra dairesi müracaat üzerine aynı derecedeki alacaklıların bütün alacaklarına yetecek nispette ilave suretiyle hacizler yapar.

Bunların haricindeki alacaklılar ancak, evvelki dereceden artacak bedeller için hacze iştirak edebilirler.

Alıntı:
İİK MADDE 268

İCRAİ HACİZLERE İŞTİRAK:
(Değişik madde: 18/02/1965 - 538/108 md.)

(Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./64. md.) 261 inci maddeye göre ihtiyaten haczedilen mallar, ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmeden önce diğer bir alacaklı tarafından bu Kanuna veya diğer kanunlara göre haczedilirse, ihtiyati haciz sahibi alacaklı, bu hacze 100 üncü maddedeki şartlar dairesinde kendiliğinden ve muvakkaten iştirak eder. Rehinden önce ihtiyati veya icrai haciz bulunması halinde amme alacağı dahil hiçbir haciz rehinden önceki hacze iştirak edemez.

İhtiyati haciz masrafları satış tutarından alınır.

İhtiyati haciz diğer rüçhan hakkını vermez.



Alıntı:
KONU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARI :

YARGITAY 19.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI
DOSYA NO.2010/541 E.-2010/12604 K.
Mahkemesi : İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarih : 13.10.2009
Nosu : 666-526
Davacı : S.Aktaya vekili Av.B.Savaş
Davalı : RCT Varlık A.Ş. (Eski Pamukbank A.Ş.)

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili hakkında açılan tasarrufun iptali davasında davanın kabulüne ilişkin kararın takibe konulduğunu ve müvekkili hakkında haciz işlemi uygulandığını, ancak tasarrufun iptali davasına konu taşınmaza yönelik dava dışı Yapı Kredi Bankası, Tekstilbank ve yine davalı tarafından açılmış bulunan tasarrufun iptali davalarının olumlu sonuçlanması ve kesinleşmesi üzerine borçların Tekstil Bankası ve Yapı Kredi Bankası’na ödendiğini, davalının diğer alacaklılar Tekstil Bankası A.Ş. ve Yapı Kredi Bankası A.Ş.ne sebepsiz iktisap yolu ile alacağını almak üzere başvurmak yerine müvekkilinden işbu ilama dayanan alacağını tahsil etmek için başlattığı takibin hukuki mesnetten yoksun olduğunu bildirerek yapılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, dava dışı borçlu hakkında, kredi borcu nedeniyle girişilen takip sırasında borçlunun taşınmazını davacıya devretmesi akabinde açılan ve bedele dönüşen tasarrufun iptali davası neticesinde davacı hakkında başlatılan takibin haklı olduğunu bildirerek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.

Mahkemece toplanan delillere göre, gerek davalı tarafından açılan, gerekse dava dışı Yapı Kredi Bankası ve Tekstilbank tarafından açılan tasarrufun iptali davalarında, taşınmazın el değiştirmiş olması nedeniyle tasarrufun iptali talebinin bedele dönüştüğü ve mahkemelerce benzer şekilde bedele hükmolunduğu, bu anlamda davalı alacaklının taşınmaza müracaat imkanı bulunmadığından alacak hükmü içeren ilamla davacı borçlu hakkında icra takibine girişmesi ve alacağını talep etmesi hukuka uygun olup, yine kendisi gibi taşınmaza müracaat imkanı bulunmayan diğer alacaklılardan hacze iştirak koşulları altında sebepsiz iktisap hükümlerine göre talepte bulunulmasının düşünülemeyeceği gerekçesiyle davanın ve davalı tarafın %40 tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Takip borçlusu tarafından elden çıkarılan taşınmazla ilgili Yapı Kredi Bankası A.Ş. tarafından İstanbul 1.Aliye Hukuk Mahkemesi’nin 2000/300 Esas sayılı dosyasından açılan davanın, davalı S.Aktaya yönünden kabulüne karar verildiği, yine Tekstil Bank A.Ş. tarafından açılan İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 1997/429 Esas sayılı dosyasında tasarrufun iptali talebinin davalı S.Aktaya yönünden kabulüne karar verildiği, Pamukbank A.Ş. tarafından açılan İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 1997/134 Esas sayılı dosyasında da davanın davalı S.Aktaya yönünden kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Tasarrufun iptali davasında davacı olan Pamukbank A.Ş. , S.Aktaya yönünden ilamın icrasını istemiş, borçlu S.Aktaya işbu menfi tespit davasını açarak, diğer tasarrufun iptali davalarını açan Yapı Kredi Bankası A.Ş. ve Tekstil Bank A.Ş.ne ödeme yaptığını, Pamukbank A.Ş.nin bu kişilerden taleple bulunması gerektiğini ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini istemiştir.

Tasarrufun iptali davasının birden fazla alacaklı tarafından açılması ve davaların kabulü halinde dava açan alacaklılara hacze iştirak koşulları gözetilerek ödeme yapılmalıdır. Hacze iştirak koşullarının belirlenmesinde İİK.nun 100 ve 268.maddesi hükümleri gözetilmelidir. Tasarrufun iptali davasını açan Pamukbank A.Ş. hacze iştirak sonucunda payına düşen meblağı iptale konu tasarrufta bulunan üçüncü kişiden isteyebilir. Bu durumda öncelikle Pamukbank A.Ş.nin diğer alacaklılar Yapı Kredi Bankası A.Ş. ve Tekstil Bank A.Ş ile birlikte hacze iştiraki sonucunda payına düşen meblağ saptanmalıdır. Yapı Kredi Bankası A.Ş. ve Tekstil Bankası A.Ş. davada taraf değilse de, bu alacaklılara HUMK.nun 49 vd. maddeleri uyarınca davanın ihbarı sağlanmalıdır. Mahkemece daha sonra tasarrufun iptali davası açan alacaklılara hacze iştirak sonucu düşecek pay bulunarak davalı Pamukbank A.Ş.’ne ayrılacak pay yönünden davanın reddine, fazlası yönünden ise davanın kabulüne karar verilmelidir. Bu yönler gözetilmeden olaya uygun düşmeyen yazılı gerekçe ile hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.