Mesajı Okuyun
Old 29-04-2007, 16:09   #4
Kayabey

 
Varsayılan

* İFTİRA
* YAKINMA HAKKI

Oluşa göre yakınma hakkını kullanan sanığa yüklenen iftira suçunun hukuka aykırılık öğesinin ne suretle luştuğu ve sanığın yakınanların suçsuz olduğunu bilerek doğrudan kasıtla onlara suç yüklediği açıklanmadan hükümlülüğüne karar verilmesi yasaya aykırıdır.

(765 s. TCK. m. 285)

İftira suçundan sanık Hicran hakkında Türk Ceza Yasasının 285/1-3, 80. 59, 647 sayılı Kanunun 4, 6. maddeleri uyarınca 280.000 lira ağır para cezasıyla hükümlülüğüne, cezasının ertelenmesine ilişkin (Ankara Ondokuzuncu Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 1990/919 esas, 1992/347 karar sayılı ve 26.3.1992 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanık Hicran müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığının 29.1.1993 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 3.2.1993 tarihinde Daireye gönderilen dava dosyası, başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak:

A- Oluşa göre yakınma hakkını kullanan sanığa yüklenen iftira suçunun hukuka aykırılık öğesinin ne suretle oluştuğu ve sanığın yakınanların suçsuz olduğunu bilerek doğrudan kasıtla onlara suç yüklediği açıklanmadan hükümlülüğüne karar verilmesi,

B- Kabule göre;

1- Sanığın yakınanlar hakkında kovuşturmaya başlamadan önce gerçeğe dönmüş bulunmasına göre, hakkında TCY.nın 285. maddesinin son fıkrası uyarınca cezasının altıda bir oranında indirileceğinin düşünülmemesi,

2- Mağdur sayısınca iftira suçunun oluşacağı ve suç çokluğunun gözetilmemesi,

Yasaya aykırı ve sanık Hicran müdafiinin temyiz ndenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğündün (HÜKMÜN BOZULMASINA), 24.2.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.