Mesajı Okuyun
Old 09-03-2007, 14:44   #96
suskun_juliette

 
Varsayılan

yalandan bir doğum günü...bir masa,plastik ve küflü bardaklar...kurulan bir tezgah..birkaç mum...karanlıkta süzülen bakışlar...odaya girdiğinde patlayan alkışlar...gülüşler kahkalar..acımasız espriler...masaya yatırılan insan profilleri...alaylar...hayasızca cebine giren eller şimdi avuçlarında...yavaş yavaş lambalar yakılıyor..görüyorsun maskeler düşmüş...ve şu sözle irkiliyorsun:iyi ki doğdun! tarih 5 mart idi...ve birkaç gün sonra...9 mart...dostlar gitmiş...birkaç gün önce herkesin sana sımsıkı sarıldığı ve kahkaların çınladığı duvarların bulunduğu oda şimdi suskunluğa boğuluyor..öpülen yanaklarından sıcak yaşlar dökülüyor..başını iki ellerinin arasına almış düşünüyorsun...ve ceplerine bakıyorsun -bomboş...işte o zaman anlıyorsun...yeni dostluklar için yeterli bakiyen kalmamış...gülüyorsun...karmaşıklığın tadına varıyorsun..yapayalnız yürüyeceğin sokaklar çıkıyor karşına...içinden bir şarkı söylüyorsun...:

hangi gün hangi an
üzülsem ağlasam
halime güldünüz
ne yapsam ne etsem
olmadı anlayan
aşkı çok gördünüz

hangi gün hangi an
bir omuz arasam
uzakta oldunuz
ne yapsam ne etsem
olmadı anlayan
dostluğu çok gördünüz

çekilin yanımdan,
gelmeyin üstüme,
iyi gün dostlarım,
tutmayın elimden...
(*şebnem ferah)

ve bu şarkıyı söyleyerek yürüdüğünde anlıyorsun ki yalnız değilsin...birileri daha bir kenarlara atılmış..kavşaklar değişti..engebeli bir yol daha seni bekliyor..ama yalnız yürünemez biliyorsun..bu yüzden refakatinde Gerçek İyi Dostların Olmasını diliyorsun...ve bir sayfayı kapatıp diğerine geçiyorsun..maceralar hiç bitmiyor...