Mahkemelerin yazmış olduğu müzekkere cevaplarının daha hızlı gelmesi için yerleşmiş bir uygulama olarak iş sahiplerine, müzekkerenin alt köşesine "elden takiplidir" şeklinde yazılarak yazı işsahibine veriliyor. Böylece yazının hızlıca idareye ulaşması ve cevabın da idareden daha hızlı alınması amaçlanıyor. Buraya kadar herşey normal.
Bundan sonrasında ise Türkiye İdaresinin o müthiş yorumu devreye giriyor. Mahkemenin güvenip yazıyı teslim ettiği kişiye idare güvenmiyor ve evrakı elden teslim etmeye de asla yanaşmıyor. Hatta yazının altında "elden takiplidir" yazmasına rağmen mahkemeden ayrıca yazı cevabının, yazıyı getirene verilmesi yönünde bir yazı daha yazması gerektiği yönünde çağdaş bir yaklaşım sergileyenler bile oluyor.
Böyle şeşler sıksık başımıza geliyor. Bunun için ne yapabiliriz diye düşündüğümde Barolara başvurmak aklıma geldi.
Ancak baroların yoğun gündemleri nedeniyle avukatların işlerine vakit ayıramayacaklarını bildiğimden ama belki dikkat çekerim umuduyla oraya da başvurmayı düşünüyorum. Bunun yanında bu konuda idarelerin takınması gerekli tavır konusunda yeknesak bir uygulamanın da sağlanması amacıyla Danıştay'dan idari görüş alınması için Başbakanlığa başvurmak da aklıma geldi. Bunları henüz yapmadım. Acaba sizce bunlar etkili olur mu? Bunların yanında başka neler yapılabilir ?