Mesajı Okuyun
Old 17-12-2007, 12:25   #84
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Hepimiz Farklı,Hepimiz Eşit

Hayat herkes için zorluklar içeriyor.Bu zorlukları yaşayan insanlardan bir kısmını,farklı cinsel yönelimi var diye bazı haklardan yoksun bırakmak,onların istek ve rızasını ilk sıraya koymaksızın tedavi etmeye niyetlenmek, zaten zor olan hayatı daha da zorlaştıran bir tutum olacaktır.

Atomu parçalamaktan daha zor olan toplumsal önyargılar nedeniyle farklı cinsel yönelimde olan bir çok yurttaşı ; ayrımcılık ve damgalanma ile karşı karşıya bırakmakta ,maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkından yoksun bırakma tehlikesini taşımaktadır.

Hatta bu ayrımcılık ve damgalanma öyle bir boyuta gelebilir ki,toplumu korumak düşüncesi farklılık yaşayan bireyleri korumasız bırakabilir.Bu durumda bu farklı grupları toplumun ayrımcı tutumuna karşı korumak gerekliliği ortaya çıkabilir.

Farklı cinsel yönelimde olmak ve HIV/AİDS'den sorumlu tutulmak ise ayrımcılık içeren örneklerden biridir.

HIV/AİDS cinsel yolla(Kan yolu ve doğumla geçiçi tartışma dışı bırakarak) bulaşan kronik bir hastalıktır.Cinsel yolla bulaşan bir virüs,olabilecek bütün korunmasız cinsel ilişkiler yoluyla bulaşır.

HIV/AİDS'in sadece eşcinseller arasında geçtiğini düşünmek,bulaşma ihtimali olan tüm diğer kişileri korunmadan uzak tutmak anlamına gelebilir.

Sağlık Bakanlığı verilerine Göre:

Ekim, 1985 – Haziran, 2006 tarihleri arasındaki dönemde bulaşma aşağıdaki gibi belirlenmiştir.(2412 vaka)

1-1279 vakada heteroseksüel (Karşı cins ile cinsel ilişki )yoluyla virusü almıştır.

2-709 vakada bulaşma yolu belirlenememiştir.

3-197 vakada bulaşmanın homo/biseksüel ilişki yoluyla olduğu tahmin edilmektedir.

4-117 vaka damar içi madde kullanımı yoluyla HIV ile infekte olmuştur.

http://www.unaidsturkiye.org/index.p...=55&Itemi d=1

Görüldüğü gibi eşcinsel ilişki yoluyla HIV/AİDS bulaşı
% 8.16 dır.

Bu oran 2000 yılında da yaklaşık aynıdır.
http://www.sabem.saglik.gov.tr/kaynaklar/3546.pdf

Yine tanı alanlar içinde kadınların sayısının 750 olması ve tüm bulaşlar içinde şu anda % 31 oranda kadın olduğu da dikkat çakıcidir.
Yine çocuklarda da HIV bulaşının artması görünen bir gerçekliktir.Böylece HIV/AİDS koruma programının hedefleri daha açık bir biçimde görülebilecektir.

Yani kısacası eşcinsellerin HIV/AİDS den sorumlu tutulmaları terkedilmesi gereken bir düşüncedir.

Yine bilinmesi gereken diğer bir konu tedavi alındığında HIV taşıyıcılarının herkes kadar sağlıklı bir yaşam sürmelerinin mümkün olduğu/olacağıdır.Henüz tedavi olanaklarının bilinmediği döneme ilişkin bilgileri ve akılda kalan kötü görünümleri değiştirmenin zamanıdır.HIV tedavi edilebilen kronik bir hastalıktır.

Eşcinsellerin günün birinde tedavi edilebilecekleri ihtimali yanında çok fazla gerçek ,çok fazla büyük ve uluslararası bir bir sorun olan HIV/AİDS ile mücadele etmenin yolu eşcinsellik ve eşcinsellere ayrımcı tutum sergilemek olmamalıdır.

Yanlış bilgilerden doğru bir sonuç alınamayacağı düşüncesi ile bu satırları yazdım.