Merhaba apple pie;
linkte konu tartışılmış.
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=88356
Cevap dilekçesi verilseydi zamanaşımı def'i ileri sürülebilecekti.
Cevap dilekçesi verilmediğinden açık muvafakat gerekebilir, ancak
bu, tartışmalı bir konu. Çünkü cevap verilmezse Süresinde cevap dilekçesi verilmemesinin sonucu:
MADDE 128- (1) Süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını
inkâr etmiş sayılır.
YHGK ise
20.04.2016, E. 2014/2-695, K. 2016/522 sayılı kararında
CEVAP DİLEKÇESİ VERMEYEN ARTIK DELİL GÖSTEREMEZ, kıstasını getirmiştir. Bu karar, cevap dilekçesi vermeyenin aleyhinde bir karardır.
Fakat; kısmi davadan sonra ıslahla artırılan miktar için faiz, ıslah tarihinden itibaren işlemeye başlarken belirsiz alacak davasında alacağın tamamı için davanın açıldığı tarihten itibaren faiz işletilir.(İş Hukukunda Belirsiz Alacak Davası ve Kısmi Dava*Av. Erkan KORKMAZ*)
Bu açıdan zamanaşımı def'i in dikkate alınmaması davaların aynı nitelikte olmasına yol açmamaktadır.
Saygılarımla.