Mesajı Okuyun
Old 15-01-2016, 15:28   #7
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/2532
K. 2015/1152
T. 4.3.2015
• MENFİ TESPİT DAVASI ( Eser Sözleşmesine Dayalı Verilen Çeklerden Dolayı - Davalı Şirket İle Davalı Şahıs Yönünden Çeklerin Bedelsiz Kaldığı Kabul Edildiğine Göre Gerçek Bir Faktoring İşlemi İle Çeki Devir ve Temlik Aldığı İspatlayamayan Davalı Faktoring Yönünden de Davanın Kabulü Gerektiği )
• FİNANSAL KİRALAMA ( Çeklerin Keşide Tarihleri ve Davanın Açılış Tarihi Dikkate Alındığında İhtilafın Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin Hükümlerine Göre Çözümlenmesi Gerektiği - Menfi Tespit )
• FAKTORİNG İŞLEMİ ( Menfi Tespit Davası - Davalı Şirket İle Davalı Şahıs Yönünden Çeklerin Bedelsiz Kaldığı Kabul Edildiğine Göre Gerçek Bir Faktoring İşlemi İle Çeki Devir ve Temlik Aldığı İspatlayamayan Davalı Faktoring Yönünden de Davanın Kabulü Gerektiği )
• HUKUKİ DEĞERLENDİRME ( İhtilafın Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin Hükümlerine Göre Çözümlenmesi Gerektiği - Hukuki Değerlendirmede Yanılgıya Düşülerek Davalı Faktoring Yönünden Davanın Reddinin Doğru Olmadığı/Menfi Tespit )
818/m.167/1
6098/m.188/1
ÖZET : Asıl ve birleşen davalar, eser sözleşmesine dayalı verilen çeklerden dolayı menfi tespit istemine ilişkindir. Somut olayda birleşen üç davaya konu olan çeklerin keşide tarihleri ve davanın açılış tarihi dikkate alındığında ihtilafın Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği açıktır. Bu sebeple mahkemenin açıkça, kanun adı belirtilmemiş olsa da kanunun 9.3 maddesine göre factoring şirketine şahsi def'ilerin ileri sürülemeyeceğine dair gerekçesi yerinde değildir. Mahkemece davalı şirket ile davalı şahıs yönünden çeklerin bedelsiz kaldığı kabul edildiğine göre gerçek bir faktoring işlemi ile çeki devir ve temlik aldığı ispatlayamayan davalı faktoring yönünden de davanın kabulü gerekirken hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki asıl ve birleşen dosyalar davacısı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili ile davalı G... Faktoring Hizmetleri A.Ş. vekili geldi. Diğer davalı T... Ltd. Şti. yetkilisi ile davalı asil S. A. gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Asıl ve birleşen davalar, eser sözleşmesine dayalı verilen çeklerden dolayı menfi tespit istemine dair olup mahkemece asıl ve birleşen davaların, davalılar T... Ltd. Şti. ile S. A. yönünden kabulüne, davalı G... Factoring Hizmetleri A.Ş. yönünden reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, asıl ve birleşen dosyalarda açtığı davalarında, üstlendiği kapalı spor salonu inşaatının çatısının panel kaplaması işinin yapımı için davalı T... Ltd. Şti. ile aralarında düzenlenen sözleşmeye göre davalıya toplamı 28.500,00 TL tutan üç adet çek verdiğini, davalının edimini yerine getirmediğini, buna rağmen çeklerin davalı şirket tarafından diğer davalı S.'e, onun tarafından da davalı G... Factoring Hizmetleri A.Ş.'ne ciro edildiğini belirterek bedelsiz kalan çeklerden dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, davalılardan T... Ltd. Şti. ile S. A. davaya cevap vermemiş, davalı G... Factoring Hizmetleri A.Ş. savunmasında çeklerde iyi niyetli hamil olduklarını, factoring sözleşmesi dahilinde davalı S.'in kendilerine davaya konu çeklere dair fatura sunduğunu, çekleri çek satış faturası ile temlik aldıklarını, factoring mevzuatına aykırı bir işlem bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalı S. Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde verdiği savunmasında davalı T... Ltd. Şti.'nin kendisinden peşin olarak çatı malzemesi almayı istediğini, bu sebeple çekleri birlikte factoring firmasına kırdırdıklarını, kendisinin ciro yolu ile aldığı çekleri factoring firmasına verip parayı aldığını, aldığı parayı davalı T... Şirketine verdiğini, ancak şirketin malzeme parasını ödemediğini, bu sebeple malzemeyi de davalı şirkete teslim etmediğini açıklamıştır.

Mahkemece çeklerin bedelsiz kaldığı, davalılar T... Ltd. Şti. ile S. A.'un birlikte hareket ettikleri gerekçesiyle bu davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, davalı Factoring şirketi yönünden ise iyi niyetli hamil olduğu, fatura içeriğini oluşturan malların tesliminin yapılmadığına yönelik iddiaların ve çek borçluları arasındaki şahsi def'ilerin factoring şirketine karşı ileri sürülemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Factoring işlemi T...'inde alacağın temliki hükümlerini barındıran ve TBK'da tip sözleşme olarak düzenlenmeyen atipik bir karma sözleşmedir. Hal böyle olunca, TBK'nun 188/1 ( BK madde 167/1 ) maddesi uyarınca borçlu temlik eden alacaklıya karşı ileri sürebileceği def'ileri temlik alan durumundaki factoring şirketine karşı da ileri sürebilir.

Ülkemizde faktoring ile ilgili kanuni bir düzenleme yapılmadan önce; bu kurum ilk olarak "Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname" ile düzenlenmiştir. Bu kurumla ilgili ayrıntılı düzenleme ise zaman içerisinde değişikliklere uğrayan "Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları hakkında Yönetmelik" ile yapılmıştır. Bu yönetmelik 10.10.2006 gün ve 26315 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olup, Yönetmeliğin 33.maddesine göre, Yönetmeliğin 23.maddesinin 2. fıkrası 1.1.2008 tarihinde, diğer hükümleri ise yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmeliğin 32.maddesiyle; 28.4.1992 tarihli ve 21212 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Finansal Kiralama Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyetlerine İlişkin Yönetmelik", 8.7.1992 tarihli ve 21278 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Finansal Kiralama İşlemlerinde Süre ve Sınırın Tespitine Dair Yönetmelik", 21.12.1994 tarihli ve 22148 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Faktoring Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik" ve 26.7.1994 tarihli ve 22002 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik" yürürlükten kaldırılmış; tüm bu konular tek bir yönetmelikte düzenlenmiş ve bu yönetmelik de 26.6.2009 gün ve 27270 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" ile değişikliğe uğramıştır.

Faktoring şirketlerinin yapamayacakları iş ve işlemler Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin 22/2. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre "... Factoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilmeyen alacakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler." hükmü getirilmiştir ( Yarg.HGK 3.11.2010 T 2010/19-488 E 2010/557 K ).

Son olarak yapılan düzenleme ile çıkarılan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Factoring ve Finansman Şirketleri Kanun halen uygulamakta olup bu kanunun 9.maddesinin ( 2 ) bendinde "... Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz." hükmü getirilmiş, aynı maddenin ( 3 ) bendinde ise "Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri halinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def'ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.", hükmü düzenlenmiştir. Bu kanun 13.12.2012 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş olup kanunun uygulanmasına yönelik uyuşmazlıklarda ihtilafın ortaya çıktığı tarihlere göre değerlendirme yapılması gerekmektedir ( Emsal Yarg. 19.HD 11.6.2014 T 2014/7496 E 2014/10912 K; 13.10.2014 T 2014/14640 E 2014/15043 K; 8.12.2014 T. 2014/14640 E. 2014/17549 K. sayılı ilamları ).

Somut olayda birleşen üç davaya konu olan çeklerin keşide tarihleri ve davanın açılış tarihi dikkate alındığında ( keşide tarihleri 15.2.2011, 5.3.2011, 29.3.2011, dava tarihleri asıl ve birleşen davalarda, 4.3.2011, 29.3.2011, 8.3.2011 ) ihtilafın Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği açıktır. Bu sebeple mahkemenin açıkça, kanun adı belirtilmemiş olsa da kanunun 9.3 maddesine göre factoring şirketine şahsi def'ilerin ileri sürülemeyeceğine dair gerekçesi yerinde değildir. Mahkemece davalılar T... Ltd Şti ile S. A. yönünden çeklerin bedelsiz kaldığı kabul edildiğine göre gerçek bir faktoring işlemi ile çeki devir ve temlik aldığı ispatlayamayan davalı faktoring yönünden de davanın kabulü gerekirken hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle kararının temyiz eden asıl ve birleşen davalar davacısı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 171,60 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden asıl ve birleşen dosyalar davacısından alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 04.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.