Mesajı Okuyun
Old 13-10-2009, 10:22   #3
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Aşağıda iki karar ekledim. Umarım yardımcı olur.

T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi

E:2006/1367
K:2006/3508
T:06.04.2006

2004 s. Yasa m. 269,270,271

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı alacaklılar tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine vaki kısmi itiraz üzerine davacı alacaklılar kesinleşen bölüm için İcra Mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece itirazın kaldırılmasına karar verilmeden tahliyeye karar verilemeyeceğinden bahisle istemin reddine karar verilmiş olup, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı alacaklılar 20.12.2004 başlangıç tarihli sözlü kira sozleşmesine dayanarak aylık kira parası 50.-YTL'den 2005 Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ayları toplam 300.- YTL kira alacağının tahsili amacıyla icra takibi yapmışlardır. Ödeme emrinin tebliği üzerine yasal surede davalı borclu yapmıs oldugu itirazında aylık kıra parasının 50.-YTL olmayıp, 35.-YTL olduğunu, kira borcunun da toplam 70.- YTL olduğunu savunarak itirazda bulunmuştur.
Davacı alacaklılar sözlü akde dayanmış olup, aylık kira miktarının 50.- YTL olduğu konusunda yazılı belge sunamadıklarına göre davalı borçlunun beyanına itibar etmek gerekir. Ne var ki davalı borçlu kabul ettiği miktarı yasal süresinde ödemediginden temerrüt olgusu gerçekleşmiştir. Esasen davacı alacaklılar da bu kesinleşen bolum icin tahliye istemınde bulunmuslardır. Bu durumda itirazın kaldırılmasından bahsedilemez. Mahkemece kesinleşen bölüm için temerrüt gerçekleştiğinden tahliyeye karar vermek gerekirken, itirazın kaldırılması talebi olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 6.4.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi

E:2009/3445
K:2009/5074
T:01.06.2009

Kira Alacağı
Tahliye İsteme Süresi
Kiralananın Tahliyesi

Özet
Kira alacağının tahsili sebebiyle yapılan icra takibi sırasında, ödeme emrinde tanınan yasal otuz günlük süre dolmadan kiralananın tahliyesi istenemeyeceği gibi, kira sözleşmesinde kira bedelinin ne şekilde ödeneceği tespit edilmişse, kira alacağına ilişkin uyuşmazlığın, kira sözleşmesinin kira bedeline ilişkin hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Bu durumda, Borçlar Kanunu 'nun 88. maddesinin uygulama olanağı yoktur.

2004 s. Yasa m. 269/1
818 s. Yasa m. 88,260

İcra mahkemesince verilmiş bulunan karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine yapılan kısmi itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Taraflann kar şılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere, esasen İİK'nın 269/1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken Borçlar Kanunu'nun 260. maddesi gereğince ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 10.12.2007 tarihine nazaran ödeme emrinde tanınan yasal otuz günlük ödeme süresi geçmeden 27.12.2007
tarihinde açılan tahliye istemi süresinde olmadığından, davacı vekilinin tahliye isteminin reddine ilişkin karara yönelttiği temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekilinin alacağa yönelttiği temyiz itirazlarına gelince; davacı alacaklı, taraflar arasında düzenlenen 01.02.2006 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 07.12.2007 tarihinde başlattığı icra takibi ile 3, 4, 5, 6, 7, 11, 12/2006 ayları ile 2, 3, 7, 9, 11/2007 ayları kira paraları toplamı 8.000 TL'nin sözleşme ile kararlaştırılan aylık %10 gecikme faizi ile birlikte 16.390 TL'nin tahsilini istemiştir. Ödeme emrinin 10.12.2007 tarihinde tebliği üzerine borçlu kiracı süresinde yaptığı kısmi itirazında 7, 9, U/2007 ayları kira parası 1.800 TL ve bu aylara ilişkin 540 TL gecikme faizi borcunu kabul etmiş, takibin kalan 14.050 TL'lik kısmına ise, alacaklının banka hesabına ve elden ödemeler yaptığını belirterek borca, faiz ve fer'ilerine itiraz etmiştir. Kısmi itirazın kaldırılması istemli davada, davalı vekilinin 22.05.2007 tarihli davacı imzalı makbuz ile kira bedeline mahsuben 300 TL alındığını ileri sürmesi üzerine mahkemece bu belge dikkate alınarak bilirkişi raporu doğrultusunda icra takibine konu edilen önceki aylar kira paralarının alınmış sayılacağı gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiştir.
Borçlar Kanunu'nun 88. maddesinde, kira parası gibi belli zamanlarda ödenmesi gereken bir borcu ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin alıp, bir taksit için makbuz veren alacaklının, ondan önceki taksitleri de almış sayılacağı kabul edilmiştir. Ancak bu maddenin uygulanabilmesi için, kira bedellerinin her ay muntazaman makbuz karşılığı ödenmesi gerekir. Bu gibi ödemelerde bir taksit için alınan makbuz, daha önceki taksitlerin de alındığına karine teşkil eder. Bankaya ödeme yapılması durumunda, bankanın kiracıya verdiği alındı makbuzları, Borçlar Kanunu'nun 88. maddesi anlamında makbuz kabul edilemez. Az önce açıklanan karinenin aksi, kiralayan tarafından her türlü delil ile kanıtlanabilir. Olayımızda ise, taraflar arasındaki kira sözleşmesinde kira para-larının davacı kiralayan adına H... Bankası Cebeci Şubesi'nde açılan hesap numarasına ödeneceği kararlaştırılmış olup, banka hesap özetinin incelenmesinden, davalının bu hesaba ödeme yaptığı görülmektedir. 22.05.2007 tarihli makbuzla, üstelik ay ismi belirtilmeksizin kira bedeline mahsuben 300 TL alınması, yukarıda açıklanan nedenle davalının o zamana kadarki kira borçlarını ödediğine karine teşkil etmez. Düzenli şekilde makbuz karşılığı ödemeler olmadığından, olayda Borçlar Kanunu'nun 88. maddesinin uygulama
olana ğı yoktur. Kira alacağına ilişkin uyuşmazlığın bu esaslar çerçevesinde kira sözleşmesinin kira bedeline ilişkin hükümleri dikkate alınarak çözümlenmesi, ödenmeyen kira parasının tespiti ile bu miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle kararın tahliye isteminin reddine ilişkin kısmının (ONANMASINA), 2. bentte yazılı nedenle kararın alacağa ilişkin bölümünün (BOZULMASINA), 01.06.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.