Mesajı Okuyun
Old 12-06-2019, 17:42   #5
Av. M. Bahadır Özer

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ihtopakgoz
manevi tazminat davalarında tazminat kişinin yaşadığı elem ızdırap ve acı ile ilgilidir.

manevi tazminatın bölünemezliği kuralı mevcut olmakla birlikte;

tazminat davaları bakımından;
1- başta belirlenemeyen ve davanın ilerleyen aşamalarında tespit edilebilecek bir manevi zarar mı? ki bu pek makul değil.

uygulama ve doktrinde zamanla daha da ağırlaşan bir manevi zarar mevcut ise ıslah ile talep edilebileceği görüşü hakim.

şöyle bir karar da mevcut konu ile alakalı;

YARGITAY 2.HUKUK DAİRESİ
ESAS: 2012/1678
KARAR: 2012/21498

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı (koca) tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı (koca)'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Davacı-karşı davalı (kadın) dava dilekçesiyle "fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak" 5.000 TL. maddi ve 10.000 TL. manevi tazminat talep etmiş, sonradan vekili 2.7.2011 tarihli dilekçesiyle 50.000 TL. maddi, 50.000 TL. manevi tazminata hükmedilmesini istemiş, mahkemece; davacı-karşı davalı (kadın) yararına 20.000 TL. maddi, 15.000 TL. manevi tazminata hükmedildiği görülmüştür. Manevi tazminat isteği niteliği itibarıyla tektir ve bölünemez, fazlaya ilişkin talep saklı tutulmak suretiyle bölümler halinde de istenemez. Sonradan gelişen bir olgunun varlığı iddia edilip kanıtlanmadığı sürece başlangıçta talep edilen manevi tazminat miktarı ıslahla da olsa artırılamaz. Maddi tazminatın, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak talep edilmesi usulen mümkün ise de bu yönde usulen yapılmış bir ıslah bulunmadığına göre, başlangıçtaki talep aşılamaz. Bu yönler gözetilmeden maddi ve manevi tazminatla talebin aşılması suretiyle hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

Meslektaşımın görüşüne farklı bir açıdan bakmak istiyorum. Ağırlaşan tazminat bakımından uygulamada ve doktrinde talebin arttırılmasının mümkün olduğu görüşü ileri sürülse de bunun en azından dava tarihinden sonra ağırlaşan manevi zarar bakımından mümkün olamayacağını düşünüyorum. Çünkü zararın ağırlaşan kısmı bakımından açılmış bir dava olmayacağı için talebin artırımı da mümkün olmayacağı düşüncesindeyim.