Mesajı Okuyun
Old 29-06-2003, 02:33   #7
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Turan,

Herşey planlanmış; kurtulamazsınız..

Hukuki yardımın yoğunluğu ve yüksek dozu çözüme yeterli olmayacak:

Senetlerin bedeli bile ayarlanmış:
*alıcının dava açmasına değmeyecek kadar düşük,
*satıcının uğraşmasına değecek kadar yüksek.

Buna dolandırıcılar ''optimum nokta'' diyebilirler; ben buna, karamsar karakterim gereği, ''pesimum nokta'' diyorum.

293 milyon liralık bir dava açacak vatandaşa ne önerirsiniz? Davasını kendisi mi açsın; yoksa bir vekille mi temsil edilsin?

Dilekçesini yazacak avukata kaç lira verecek? Avukata gidişi ve dilekçesinin yazılmasını beklemesi, Adliye'ye gidişi ve davasını açana kadar yaşayacakları sonuca değecek mi?

Kaldı ki, davanın değeri 293 milyon ama karşılığında kalitesiz de olsa bir mal alındığı için aslında kurtarılacak miktar o kadar bile değil. Kaldı ki, küçük taksitlerle ödenecek...

İşten güçten kalmak, işyerinden izin almak bile bu paraya değmez. Hele Adliye İzmir'deki gibi Bayraklı'daysa, yarı yoldan dönmek mübahtır.... (Bayrak, bilindiği gibi, ulaşılması en zor yere dikilir. İzmir Adliyesi de böyle bir yere dikildi.... )

Kaldı ki, dava açılmasına rağmen senetler iyiniyetli (!) üçüncü kişiler tarafından icraya konabilir. Senetlerin lehdarı kim, bilebilir miyiz?

Herşey yolunda gitse bile, alıcı bu işten bunca zarara uğramışken firma sattığını geri alacak, başka bir zararı olmayacak. Munzam zarar nedeniyle tekrar dava açılabileceğini söylemeyin sakın: vatandaş isyan eder.... :-)

Umarım ben haksız çıkarım. Ama öyle olsa bile, ''astarı'' yüzünden yine ben haklıyım.

Saygılarımla

Bir Dost