Mesajı Okuyun
Old 10-06-2007, 12:21   #4
Av.Yasar SALDIRAY

 
Varsayılan Terk Mutlak Bosanma Nedenidir.

SAYIN MESLEKTASIM

Terke dayalı dava acmanız mümkün cünkü burada ayrı bır dava ayrı bır neden sözkonusu oldugu ıcın 3 yıllık süre sözkonusu degıl.


IV. Terk
TMK Madde 164.- Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.
Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.


Fakat terke dayalı bosanmalarda Eslerden bırı herhangı bır nedene dayanmaksızın evını terkeder ve 6 ay süre ıle evınden ayrılırsa ve evıne tekrar dönmez ıse dıger es haklı nedene dayanarak bosanma davası acabılır.

Ayrıca burada evı terkeden evı terketme kastı olmalıdır.yanı amacı evlılıgı devam ettırmemek olmalıdır.

Ayrıca ıhtarda yapılmalıdır.ıhtarda evıne ıkı ay ıcınde dönmesı gerektıgı yazılır dönmezse dava acılır.Ayrıca yol gıderı de gerekıyorsa ödenır.

FAkat burada suna dıkkat edılmesı gerekıyor kararın kesınlesmesı tarıhınden ıtıbaren 4 ay sonra ıhtar yapılalacak....Süre de hesaplanırken kesınlesmesı önemlı.

Bununla ılgılı yargıtay kararları da mevcut.


E:2004/537
K:2004/1471
T:12.2.2004


ÖZET : 1- Davalı kadın, hakkında önceki boşanma davasının açıldığı tarih ile red kararının kesinleştiği 30.01.2002 tarihi arasıdaki dönemde ayrı yaşama hakkına sahiptir. Türk Medeni Kanununun 164. maddesinde öngörülen 4 aylık ihtar gönderme süresi hesap edilirken 30.01.2002 başlangıç tarihinin nazara alınması gerekirken bu yön dikkate alınmadan ve 4 aylık ihtar çekme süresi dolmadan 23.5.2002 günlü ihtar kararına dayanılarak boşanmaya karar verilmesi doğru olmamıştır.
2- Davalı kadının bağımsız nafaka davası açması, boşanma davasında hükmedilmesi gereken tedbir nafakası yönünden derdest sayılamaz. O halde dava tarihinden geçerli olmak üzere, herhangi bir işi ve geliri olmayan kadın yararına Türk Medeni Kanununun 185/3, 186/3 maddelerine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekir.
(4721 s. kanun m. 164, 185/3, 186/3)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı kocanın davalı hakkında Şirvan Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı 2001/10 esas sayılı boşanma davası red ile sonuçlanmış, kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesince onanmasına ilişkin ilam taraflara en son 15.01.2002 tarihinde tebliğ edilmiştir. Onama ilamına karşı taraflar 15 günlük yasal süre içerisinde karar düzeltme isteğinde bulunmadıklarından mahkemenin red kararı 30.01.2002 tarihinde kesinleşmiştir. Davalı kadın hakkında boşanma davasının açıldığı tarih ile red kararının kesinleştiği 30.01.2002 tarih arasıdaki dönemde ayrı yaşama hakkına sahiptir. Türk Medeni Kanununun 164. maddesinde öngörülen 4 aylık ihtar gönderme süresi hesap edilirken 30.01.2002 başlangıç tarihinin nazara alınması gerekirken bu yön dikkate alınmadan ve 4 aylık ihtar çekme süresi dolmadan 23.5.2002 günlü ihtar kararına dayanılarak boşanmaya karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-Davalı kadının Samsun'da bağımsız nafaka davası açması, boşanma davasında hükmedilmesi gereken tedbir nafakası yönünden derdest sayılamayacağı gibi, davacının usulüne uygun derdestlik itirazı da yoktur.
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına ( TMK. md.186/1 ) geçimine, ( TMK md.185/3 ) malların yönetimine ( TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215 ) ve çocukların bakım ve korunmasına ( TMK.md.185/2 ) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden ( resen ) almak zorundadır. O halde dava tarihinden geçerli olmak üzere, herhangi bir işi ve geliri olmayan kadın yararına Türk Medeni Kanununun 185/3, 186/3 maddelerine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyize konu kararın l. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 12.02.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.



BENCE EGER BÜTÜN BU SARTLAR VARSA TERKE DAYALI BOSANMA DAVASI ACILABILIR.


SAYGILARIMLA