Mesajı Okuyun
Old 05-11-2007, 12:09   #44
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ISIL YILMAZ
Kadınların seçimlerini "sağlıklı sperm arayışı"na indirgemek bana pek uygun gelmedi, gelmiyor.

Tavuk, kedi, aslan inek ...vs örneğini vermem, bu anlamda kasıtlıdır. sosyal bilimleri doğa bilimlerinin mantığı ile değerlendirmek en basitiniden indirgemeciliğin tuzaklarına düşmek olur, kanısındayım.

Sperm bankalarının stoklarını tüketenlerle ilgili pek bir bilgim ve dolayısıyla fikrim yok. Ancak gerek kendime gerekse etrafımdaki kadınlara baktığımda "seçimin" basit bir sperm koşusu olmadığını düşünüyorum.

Cinsleri biribirine çeken birçok özellik saymak mümkün. Aşk,güzellik, akıl, para, cazibe, enetellektüel birikim, anneme benziyor, babama benziyor, anneme hiç benzemiyor, babama hiç benzemiyor, vs.vs... Bunların arasında "oo spermi iyiymiş" ya da "ne yumurtalık ama" dendiğini duymadım. Bunun bilinçaltı bir seçim olduğunu düşünmek için de elimde fazla veri yok doğrusu. Ancak, bazı seçimleri bilinçaltına havale edip, onları üzerinde tartışılamaz hale getirmek de biraz mistifikasyona girme tehlikesi taşıyor, diye düşünüyorum.

Saygılar.

Sayın Yılmaz,

Bazı seçimleri bilinçaltına havale etmek onları tartışılmaz kılmıyor, ya da mistik bir havaya bürümüyor kanısındayım.

Üzerine sayfalarca şarkılar, şiirler, kitaplar yazılan, uğruna ölünen, sayısız fimlere konu olan aşk kavramının, karmaşık ve bilinçaltı veya üstü bir seçime dayandığı fikri, doğrusu bana da sevimsiz ve çokça basite indirgenmiş geliyor.

Ama doğrusunu isterseniz her eylediğimizin açıklamasını psşkolojide aramak mümkün gibime geliyor. Yaptığımız iyi ya da kötü her seçimin tabanında psikolojimizin egemen olduğu fikri bana inandırıcılıktan uzak gelmiyor.

Anneye benzemek,benzememek vb. kriterler de yine psikolojimizin ve kişisel geçmiş öykümüzün tezahürü değil mi? İşte çoğunlukla bilinçaltı olan ve en temel seçme nedeni olanın da, en temel dürtü, yani üreme ve nesli sürdürme dürtüsü olduğu, adına aşk dediğimiz kavramın, asıl anlamının kişinin farkında olmaksızın aşık olduğu kişiden doğacak çocuğunun tasavvuruna dayanması olarak açıklanıyor. Bu nedenle A kişisine çok çirkin görünen birinin aşık olduğu kişiye dünyanın en güzel kadınıymış gibi görünmesi (ve tersi) bu dürtüyle açıklanıyor. Çoğunlukla da bu seçme kadın tarafından gerçekleşiyor. Yani aslında en iyi yumurta değil ama, en iyi sperm aranıyor Bu nedenle çok zayıf bir kadın çok şişman bir adamı, yahut çok uzun boylu biri çok kısa boylu birine aşık olabiliyor, aslında hedeflenen, bu birleşimden meydana gelecek yavrunun kendinde kusur olarak gördüğünden uzaklaşıp normallik sınırına çekilmesi belki de. Bunun dışında belirgin bir uç özelliği olmayan kişilerin de genellikle kendilerine benzeyen kişilere aşık olduğunu görebiliriz, bunun alt anlamı da, kişi en çok kendini beğenir olabilir

Yani dogmatik bir durum söz konusu değil, örneklerle tartışıyoruz, bana akla uygun geliyor doğrusu.

Saygılarımla...