Mesajı Okuyun
Old 11-04-2007, 15:01   #1
m.a.günay

 
Varsayılan kabahatler kanununun iptal edilen 3. maddesi hakkında..

Anayasa Mahkemesi'nin 2005/108 esas sayılı 2006/35 kara sayılı 01.03.2006 günlü kararında kabahatler kanununun 3. maddesini iptal etmiş,iptal kararı hakkındaki gerekçesinde sözkonusu maddenin Anayasa'nın 125. ve 155. maddelerine aykırı olduğu belirtilmiştir.
Kabahatler Kanunu md. 3 e göre "bu kanunun genel hükümleri diğer kanunlardaki kabahatler hakkında da uygulanır" denilmektedir.
Anayasa'nın 125.maddesi 1.fıkrasında '' idarenin hertürlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır" hükmü yer almaktadır.
Anayasa'nın 155. maddesi 1. fıkrasında ise "Danıştay,idari mahkemelerce verilen kanunun başka bir idari yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir.Kanunda gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar" hükmüne yer vermiştir.
Yukarıda sayıla kurallara göre idari ve adli yargı ayrılığının kabul edildiği ve bu ayrım uyarınca idarenin kamu gücü kullandığı ayrıca kamu hukuku alanına giren işlem ve eylemlerin idari yargı denetimine tabi olacağı belirtilmiş,bundan yola çıkarak da adli yargının idari yargı alanına giren bir uyuşmazlığın çözümünde görev alması konusunda yasakoyucunu geniş bir taktir yetkisinin olmayacağı vurgulanmıştır.Ayrıca ; Ceza Hukuku'ndaki gelişmelere paralel olarak yapılan yasal düzenlemelerdeki basit nitelikteki suçlar hakkında idari yaptırımlara yer verilmesinin ve daha ağır suç oluşturan eylemler için verilecek idari para cezalarına karşı yapılacak başvuruların konunun daha çok Ceza Hukuku'nu ilgilendirmesi dolayısıyla adli yargı alanına gimesinin doğal olduğu söylenmekte ve eklenmektedir:"ancak idare hukuku esaslarına göre tesis edilen bir idari işlemin ,sadece para cezası içermesine bakılarak denetimin idari yargı alanı dışına çıkartılarak adli yargıya bırakılması olanaklı değildir".Bütün bu açıklamaların ardından Anayasa Mahkemesi, Kabahatler Kanunu'nun 3.maddesindeki kuralla diğer yasalardaki kabahatlere yollama yaparak,yalnızca yaptırım türünden hareketle idari yargının denetimine tabi tutulması gereken alanlar dikkate alınmadan bunları da kapsayacak biçimde başvuru yolu,itiraz,bunlara ilşkin esas ve usullerin değiştirilmesini Anayasa'nın ilk paragrafta yeralan hükümlerine aykırı olduğuna karar vermiştir.

Anayasa mahkemesi maddenin iptali hükmünün yürürlüğe girmesi bakımından ise ; meydana gelen hukuki boşluğun kamu yararını olumsuz etkilemesi niteliğine sahip olmasını da dikkate alarak kararın resmi gazetede yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesini uygun bulmuştur.

(Anayasa Mahkemesinin yürürlüğe ilişkin son kararının ardından kabahatler kanununun 3. maddesi ile ilgili yeni bir yasal düzenleme yapılmış bu konu hakkında daha sonra bir ekleme yapmağa çalışacağım.Ama bilgisi olan varsa yardımcı olabilir mi?)