Mesajı Okuyun
Old 14-01-2008, 18:30   #16
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Kefile karşı yeni takip açılabilir mi?

Sayın karataş;

Müteselsil kefaletle müteselsil borçluluk aynı şey değil diye düşünüyorum. Şu anda fazla inceleyemedim. Ama olayımızda durum daha farklı.

Her ne kadar arkadaşımız tartışmayı açarken kefil demişse de bu kefaletin ya ciranta ya da aval yolu ile verilmiş bir kefalet olduğunu kabul ettim. Bu anlamda kefaletin üzerinde çok durmadım.

Anımsadığım kadarı ile sizin de ifade ettiğiniz gibi müteselsil kefalette ana borca bağımlılık, borcun geçerli bir borç olması zorunlu koşuldur. Müteselsil borçlulukta ise durum biraz daha farklıdır. Yani müteselsil kefalette ama borca bağımlılık vardır ama müteselsil boçlulukta bağımsız bir borç vardır. Yoksa müseselsil kefalette de alacaklı borçluya başvurmadan müteselsil kefile gitmek hakkına sahiptir.

Olaya dönerek ifade etmek istersek:
Burada bir müteselsil borçluluk söz konusudur. Yasa da kefaletten söz etmeden doğrudan borçluluktan söz etmektedir. Burada geçen "müşterek borçlu müteselsil kefil" tanımı bir ağız alışkanlığından kaynaklanmaktadır.
Daha çok icra kefaletlerinde kullanılan ve burada kullanıldığında yanlış sonuçlara da yol açabilecek bir tanımlama.

Sonuçta:
Müteselsil kefalette ana borca bağlı tek bir borç vardır. Müteselsil borçlulukta ise bir düşünceye göre tümü birden fazla kişiden istenebilecek tek bir borç, bir düşünceye göre ise de her borçlu açısından ayrı bir borç vardır. Ben ciro ilişkisindeki garanti borcu nedeni ile ikinci düşünceye daha yakınım. Dediğim gibi uzman değilim ve yeterince araştırma yapamadım.

Burada dikkatimizi çeken husus her iki durumda da ana borcun ödenmesi oranında diğer borçluların borçlarından kurtulması olabilir. Ancak bu kurtulma müteselsil kefalette ana borcun düşmesi (azalması) müteselsil borçlulukta ise devredilen borcun miktarındaki düşme nedeni ile açıklanabilir. Aksi taktirde mükerrer tahsilata yolaçılır. Bu nedenle yetkili hamil kendisine yapılan ödemeleri düşerek (ödemeyi yapan kişinin bunu senedin arkasına yazılmasını isteme hakkı da vardır) alacak hakkını takip etmesi gerekir.
Başka bir anlatımla;
Müteselsil kefalette belli bir borcun ödenmesine kefil oluyorsunuz. O borç yerine getirilmez ise doğacak sorumu üstleniyorsunuz. Ancak bu üstlenmenin geçerli olması için ana borcun var ve geçerli olması gerekir. Kambiyo senetlerinin ciro ile devrinde ise bir alacak hakkı (bir borç ilşkisinin sonuçları değil) kayıtsız şartsız devredilmektedir ve asıl borç ilişkisinden bağımsızdır. Kambiyo senedinde ... tl alacak hakkı kayıtsız şartsız devredilmektedir. Bu devir sonucu o alacak hakkı (alacak ilişkisi değil) size geçmektedir. Siz de bu alacak hakkını başkasına devretme yetkisine sahip olmaktasınız.
Bu nedenle kişsel def'iler iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemiyor.

Söylediğim gibi özel olarak incelemediğim bir konu eksiğim veya yanlışım olabilir bu nedenle konu ile ilgilenen arkadaşların yeniden bakmasını öneririm. "Hafıza'i be'er nisyan ile malüldür." kendi düşüncelerime göre yorum getirmiş olabilirim.

Son zamanlarda o kadar çok kitap çıktı ki artık okumaktan vazgeçmeyi düşünüyuorum.

İhtiyarladım da zaten.

Saygılar.