Mesajı Okuyun
Old 21-01-2004, 22:47   #14
Cumok

 
Varsayılan

(((Üzüldüm sadece, ölen arkadaşım adına üzüldüm, kendi adıma üzüldüm, mesleğim adına üzüldüm..)))
Sayın Üstadım seferino;
Yazının ana konusuna geçmeden önce, bu tümcenize ben de çok üzüldüğümü söylemeliyim.
Ama ne yazık ki çok ama çok haklısınız bu konularda. Sadece konu sizi ilgilendiren konularda değil üstadım, hemen her konuda ülke insanlarımızın neredeyse tümü alabildiğine duyarsız. Ben gördüğünüz gibi sadece bir işçi emeklisiyim, ama ne kadar çok okuyorsam o kadar da düşünmeye çalışıyorum. Bu düşüncelerimi kendime sakladığımda hiçbir işe yaramıyor ve bu beni de rahatsız ediyor.
Şu halde, bunları mutlak surette paylaşmalıyım.

Ama neden bilmem, ülkemiz insanları ipe sapa gelmez ve adına “geyik” dedikleri saçmalıklarla sayfalar dolduruyorlar. Çok önemli ülkemizle ilgili, dilimizin yozlaştırılmasıyla ilgili ve daha değişik ilginç başlıklı konular açtım. Belki ilk günlerde iki yazı geldi, sonra; “ya abi biz zaten bunları biliyoruz, bir de kafamızı bunlarla mı karıştıralım? Sonra ülkeyi biz mi kurtaracağız?” diyerek kapandı gitti.
Üzüldüm, kendi adıma üzüldüm, ülkem adına üzüldüm..

Peki nedir sorun üstadım? Bizler neden böyleyiz, ya da bizlere neler oluyor?
Neden böylesine duyarsız, böylesine ilgisiz, böylesine sorumsuz bir toplum olduk?
Sayın Üstad sbudak’ın anketine de kendi çapım kadar katkıda bulunmaya, itirazlarımı dile getirmeye çalıştım. Zira uzun yıllar gelişmiş bir Batı ülkesinde yaşadım, oranın siyasetçisini de halkını da yeterince izleme fırsatım oldu. Ülkeme döneli 20 yıl oluyor ve ben hâlâ alışamadım. Orada edindiğim bazı alışkanlıklardan kurtulamadım. Bunları hâlâ ve de ısrarla uygularım, benimle ne kadar alay etseler bile. Milletvekillerinin dokunulmazlığı konusuna da bu düşünceyle katıldım. Gelişmekte, ya da daha hâlâ bir 3.Dünya ülkesi olduğumuz için biz de her şey abartılıyor. Yani; “vur dendiğinde...” vekillerimiz de bu dairenin içinde.

Ben bir sıradan vatandaş olarak bunlardan rahatsız oluyorum, üstelik istenen sadece bize özgü değil ki. Gelişmiş Batı ülkelerinde de böyle olduğuna göre, bizde neden kabullenilmez analmakta zorlanıyorum. Daha önceki yazılarımda beni rahatsız eden konuları yeterince yazdım, burada tekrarlamayı gereksiz buluyorum. Ama aşağıda ki tespitinize gönülden katıldığımı belirtmek isterim.
(((Bu durumun meclisin çalışmasına engel teşkil edeceğini hiç sanmıyorum, aksine meclisin çalışmalarına kalite getirecektir)))
Bu görüşünüzü de yürekten destekliyorum, tahmin edilen ya da savunulanın aksine, vekiller çok daha dikkatli, çok daha sağduyu ile hareket edecklerdir.
Fakat, bunu yargı ile birlikte dile getiren vekiller var, bunun bir şaşırtmaca, hatta kafa karıştırmak için olduğunu düşünüyorum. Yargı mensupları mutlak surette dokunulmaz olmalı, bunu konu ile ilişkilendirmek bile çok saçma. Vekil, sadece belirli bir süre için seçiliyor, birçoğu da sadece bir şeylerden kaçmak, korunma altına girmek için vekil oluyor. Bunun önüne mutlaka geçilmeli. Siz zaten konuyu yeteri kadar açıklamışsınız.

Bu sayfalarda yalnız olmadığım için şimdi çok daha mutlu ve rahatım. Çünkü sbudak üstadım ile yalnız kalmış ve ben çaresizce çırpınıyordum. Beni bir çok konuda sade dilinizle aydınlattığınız için sizlere teşekkürler ediyorum.

Saygı ve sevgiyle