2006 ylından bu yana ayrı yaşamaktayım. 2007 yılında açtığım boşanma davası 2010 yılı Ocak ayında sonuçlanmıştır.

Ancak bende olan velayete karşı yan, bunun üzerinede, darp raporları vs olmasından dolayı eşit kusura ve miktarı az olan nafakayı ben temyize gönderdim.Boşanma kararını her iki taraf da temyiz etmedi.

Ayrı yaşama hakkım olmasından ve boşanma kararına itiraz edilmemesinden dolayı ileride resmi evlilik düşündüğüm bir kişi ile küçük bir eğlence ile tanışmamızı ve niyetimizi dostlarımıza aile yakınlarımıza duyurduk.

Şu an birlikte yaşıyoruz ve herşey yolunda. Yaşadığım ilçeye atama istedikten sonra bu durumdan haberi olan eski eşim beni kuruma şikayet etmiş.SANIK başlığı altında ifadem alındı. Gıyabımda soruşturma açılarakhakkımda ceza istendi. Boşanma kararını vs vermeme rağmen.

657 sayılı Devlet Mmeurları Kanunun 125. maddesi, B bendi, (d) fıkrası gereği (tebellüğ ettiğim yazıda) savunmam isteniyor. Kurum il müdürü ile çok yakın dost olan eski eşim bu tür asılsız gerekçelerle sürekli beni taciz etmekte ve Kurum da buna müsamaha göstermektedir.

TCK'ya ve Devlet Memurları Kanununa göre bir suç işlemediğim, sosyal yönden herhangi bir sıkıntım olmamasına rağmen , psikolojik ve sosyal baskı altındayım.

Soruşturma sonucu daha netleşmeden bile tarafıma alacağım cezanın KINAMA olduğu yönünde açık söylenmeler var.

Bu durumda nasıl bir yol izlemeliyim, şimdiden yardımlarınız için teşekkür ederim.

Saygılarımla.