Mesajı Okuyun
Old 11-08-2009, 23:55   #3
Gülsün A. Aygörmez

 
Varsayılan

Sayin Gemici,

yazilarinizi elimden geldigince takip etmeye calisiyor ve begeniyle okuyorum. Bence yine, cok isabetli bir noktaya deginmissiniz ve yine yerinde elestirilerde bulunmussunuz. Hani, bu iki örneginizin -kendi capindaki- masumlugunu bir kenara birakirsak, bazen durum gercekten de cok icler acisi oluyor.

Cevirileri yapalara kismen pay düsüyor ama, ben cogunlukla Türkce üzerinde uzmanlasanlarin da yeni kavramlar üretme, ya da yabanci kavramlarin uygun Türkce karsiliklarini bulma konusunda, cok etkin calismadiklarini düsünüyorum. Ülkemizde bulunan iki önemli kurumun yeni basim büyük Türkce sözlükleri elimde olmasina ragmen, her zaman cevirmek istedigim kavrama denk gelecek uygun bir karsilik ne yazik ki bulamiyorum. Ülkemizde bence öncelikle, yabanci kaynakli tüm kavramlari (bundan, öncelikle, sizin örneginizde verdiginiz Türkcelestirilmis kavramlari degil, kökü yabanci kelimeleri kastediyorum) uygun Türkcelestiren bir sözlüge ve bir de esanlamlilar sözlügüne ihtiyac var.

Almanya'da kurulacak kurul, bence Türkiye icin de kesinlikle cok gerekli, keza bizde bir kanunda yapilmamasi gereken yazim ve dilbilgisi hatalari bile yapiliyor. Öncelikle bunlardan kanunlarin arindirilmasi gerekiyor. Sonrasinda da ciddi bir Türkcelestirilme calismasina girislmeli... Bizde aslinda coooktan böyle girisimlerde bulunulmasi gerekirdi, ki bu benim en cok arzuladigim seylerden birisi, Türk bilim dilinin gelistirilmesi...
Almanya icin de kesinlikle gerekli bu kurul, cünkü bence burdaki durum gercekten de icler acisi... Kanunlar gereksiz yere anlasilmaz cogunlukla...Bu aslinda öncelikle, hukukcularin kendilerine has bir dil yaratmalarindan kaynaklaniyor -ki bununla da cogunlukla övünüyorlar-, sonrasinda da arka arkaya yan cümlelerle, 5-6 satirlik bir madde yapilmasindan. Bundan aslinda kendileri de sonradan sikayet ediyorlar. Gecenlerde Organ Nakli Kanunu'nu Türkce'ye cevirdim. Kanun maddeleri gereksiz yere cok uzun oldugundan, anlamak gercekten de zor oluyordu. Kanun'u elestiren buranin ünlü tip hukuku hocalarindan Deutsch bile makalesinde, "en iyi hukukcunun bile anlamasinin mümkün olmadigi bir yazim sekli" diyor, kanun maddeleri icin...Isin en kötü yani ise, ceza hukukunda hukuk hatasinin kacinilmaz olmasi icin, failin oturup kanunlari ögrenmis olmasi gerekirdi deniyor... Bense burda ne diyecegimi bilemiyorum dogrusu... Kanun maddelerini normal birinin anlamasi mümkün degil, maddeye iliskin yapilan yorumlar zaman zaman ciddi farkliliklar gösteriyoryor...Ee tabii, bir avukat tutbilirdi deniyor ama, neden birey kendi basina kendisini ilgilendiren bir kanunu acip okuyup anlamasin ki!! Onu avukat tutmaya zorlayalim...Her halukarda, Almanya icin gerekli bir kurul olmus, hayirli olsun

Neticede lafi daha fazla uzatmayim, umud ediyorum ki, ülkemizde de bilimin kaynaginin "dil bilinci ve etkin dil kullanimi" oldugu oturur ve gelisir, bu ve benzeri kurullar kurulur... Keza, devir artik, bilim üretme ve bilimini yayma devri haline geldi...


Selam ve saygilarimla
Gülsün