Mesajı Okuyun
Old 14-07-2004, 23:21   #28
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sirkeci Garı'ında bir öğle vakti.

İki duruşma arası harikulade şeyler olabiliyor.Örneğin duruşma saatinden önce İstanbul-Sirkeci- adliyesine gelmişseniz adımlarınız tarihi Sirkeci Garı'na gitmişse.

Öğlen .Garın en sessiz saati.Bir kaç grup tren bileti almak için sırada.arada gidip gelen yolcular.

Girişten sol tarafta bulunan kafe ve restorant geçen yüzyılın atmosferini sunuyor.Tarihsel yapının insanı büyülemesi bu olmalı...Camlar vitray ..Hafiften bir müzik.Müzik gerçekten var mı? ,Geçen yıl bu zamanlar Tuluğhan Uğurlu bir konseri buradaki salonda vermişti.Sirkeci Garından başlayıp bitmeyen yolculukları ve trenin ülkeler arası serüvenini müzik ve şarap eşliğinde dinlemiştik.Tolstoy, Nazım Hikmet, Oğuz Atay, Behçet Necatigil, Orhan Veli Kanık, Italo Calvino ve Attila İlhan'a ait tren ve istasyonlar üzerine yazılmış edebi metin örnekleri eşliğinde

Anılar eşliğinde nefis sunumlu çayı yudumlamak insana ne iyi geliyor.

Kimbilir belki bir başka zamanda da Haydarpaşa Garı'nda kahve içerim)
------------------------------------------------------------------------------------
Sirkeci Gar'ı 1890 yılında Prusyalı Mimar Jasmund tarafından tasarlanmış.aynı yıllardaki lokanta ve bira bahçesi gelip geçen yolcuların mola merkezi haline gelmiş.

Sirkeci Garı ünlü Orient Express'in son durağı.
Kitaplara konu olmuş ve hakkında filmler yapılmış. Ta ki Orient Express'in son seferine kadar..

Cumhuriyet yıllarında adı Gar Lokantası olmuş

Altın çağı ise 1950-60 yılları .Burayıbasının ve edebiyat dünyasının ünlüleri ikinci adres saymışlar. Selahattin Hilav, Fethi Naci, Edip Cansever, Oğuz Atay gibi ustalar oturmuşlar sandalyelerinde.

1995 yılında işletmeciliğini Alaattin Seyhan üstlenmiş. Adı Orient Ekspress olarak yenilenen mekan makyaj tazelemiş ve nostaljik görüntüsünü koruyarak günümüze kadar gelmiş..