Mesajı Okuyun
Old 04-10-2012, 13:20   #17
hukukcu

 
Varsayılan

Sevgili Üstadım,

Alıntı:
Bunun avukatlar için bir imkan olduğunu düşünmüyorum. Tam aksine avukatlar üzerinden avukat olmayan bir kısım tacirlerin para kazanması olarak görüyorum.

Amaç avukatların danışma ücreti almasını sağlamak ise bunun yerine yukarıda da belirttiğim,

Alıntı:

Bu şekilde avukatlık mesleğini, birilerinin menfaati için ticarete dökmek yerine, örneğin GSM firmaları tarafından bireysel abonelik temelinde sadece isteyen avukata tahsis edilen hatlar oluşturulsa ve vatandaş o avukatı, paralı hattan aradığında başlangıçta uyarı mesajının onaylanmasını takiben, dakikası bilmem kaç TL olan bu ücret avukatın hesabına kaydedilse ve Gsm tarafından yasal konuşma ücreti tenkis edildikten sonra makbuz karşılığı avukatın banka hesabına aktarılsa ...


şeklindeki önerim, hem avukatın hem de muhatabını bilen vatandaşın yararınadır kanaatindeyim.

Şu an herhangi bir cep telefonu operatörünün konuşma ve mesajlaşma dışında sunmuş olduğu her tür hizmet, katma değerli hizmetler olarak anılır ve bu katma değerli hizmetler bu operatörler tarafından değil bunların çözüm ortakları tarafından yerine getirilir. Müzikten tutun, uygulamalara kadar tüm hizmetlerin arkasında operatör değil, 3. bir firma vardır. Ama biz bunu operatörlerin yaptığını düşünürüz. Önerinizde, bu hizmeti operatörün vermesi gerektiğini savunmuşsunuz. Bu hizmeti operatör doğrudan verse bile bu hizmeti yine bir teknik altyapı sağlayıcısı sunacaktır. Bu sebeple, hizmeti kimin verdiği farketmeyecektir. Zaten bu sistem, sizin önerdiğiniz şeyi yapmaktadır.

Alıntı:
Sayın Altop'un mütalaasını inceleme fırsatınız olduysa orada taraflar arasındaki sözleşmeye de kısmen vakıf olursunuz. Size teknik alt yapı sunan şirket size iş yaratmaz, tam aksine hizmet sunar ve siz de alt yapı hizmet ücreti ne ise onu ödersiniz. Burada sistem tamamen teknik alt yapı hizmeti sunduğunu iddia eden şirketin kontrolündedir. Avukat, hizmet sunduğu muhatabını (vatandaşı) tanımadığı halde, bu teknik alt yapı sunduğunu iddia eden şirket her iki tarafı da tanımaktadır. Teknik hizmet sunan şirket avukatın vekalet ilişkisine girdiği kişiyi ve aralarındaki hukuki ilişkiyi (bilmemesi gerekirken) bu sistemde bilmektedir.

Yine avukat, ücretini vatandaştan değil, teknik alt yapı sunduğunu iddia ettiği şirketten almaktadır. Bu nasıl bir teknik destektir?

demişsiniz. Birincisi danışma hizmetinde bir vekalet ilişkisi yoktur. Benim aylık ücret ödeyen danışanlarım var. Çoğuyla vekalet ilişkim yok. Hukuki danışmanlık hizmeti veriyorum. İkincisi, hizmeti doğrudan operatör de verse, X şirket de verse, ses taşıma konusunda lisansa sahip olmak zorundadırlar. Ses taşıma lisansına sahip ve BTK tarafından denetlenen bir şirket ya da operatörün avukat ve danışan arasındaki ilişkiyi tutulan zorunlu kayıtlar haricinde bilmesine imkan yoktur. Üçüncüsü, avukatın almış olduğu ücret vatandaştan alınmaktadır, teknik aracının hizmet bedeli ve vergiler kesildikten sonra avukata ödenmektedir. Ücreti toplamanın başka bir yolu da yoktur, kaldı ki bu işi sizin önerdiğiniz gibi operatör de yapsa ücreti avukat adına operatör tahsil edecek ve avukata ödeyecektir.

Alıntı:
Avukatlık mesleğinde müvekkil ile kurulan ilişkinin taraflar arasında imzalı/yazılı vekalet sözleşmesi olmasa bile, kanun icabı vekalet ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerektiğini biliyoruz. Bunun ismine hukuki danışmanlık ya da ne derseniz deyin, kurulan ilişki vekalet sözleşmesi ilişkisidir. Bu bakımdan vekalet sözleşmesinin (ilişkisinin) ağır sorumluluk hükümleri de gözetildiğinde müvekkilinizin kim olduğunu bilmeniz zorunludur.


Bu konuda tekrar yazma zorunluluğum oldu. Bana danışan ve hukuki mütalaa isteyen birisiyle kesinlikle vekalet ilişkim olamaz. Çünkü, vekalet ilişkisi olması için benim vekil olmam ve asil olanı onun adına temsil etmem gerekir. Danışma hizmetinde danışanı temsil etmiyorum, aksine danışana bilgimi ve vaktimi ücreti karşılığında veriyorum.

Sevgiler..