Mesajı Okuyun
Old 06-01-2009, 16:16   #2
Av.Y.Selim ÜSTÜN

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım. Menfi tespit davaları kazanılması zor davalardır. Şimdi borçlunuz senedin bedelsiz olduğunu iddia etmektedir. Bu durumda verdiğiniz cevap dilekçesinde fazla ayrıntıya girmenize gerek bulunmamaktadır. Müvekkilinizin alacaklı olduğunu ve bunun ispat vesikası olarakta senedinizi ileri sürmeniz yeterlidir. Elinizdeki bono aynı zamanda HUMK 288 ve devamı uyarınca alacağı kesin ispat eden senet niteliğindedir. Senede karşılık ispat ancak gene senetle olur. Buda şu şekilde söz konusu olabilir. O adi sözleşmede senedin ismi cismi bütün bilgileri geçiyors ve senedin karşılığı olarak belli bir edimin ifası, bir malın teslimi gibi bir şart koydularsa o şartın yerine gelmediğini iddia edebilir. Yalnız müvekkiliniz senette cirantaysa bunuda yine size karşı iddia edemez ancak keşideciye karşı iddia edilir. Senette malen yada nakten denmiş olmasıda önemli değildir. Çünkü bu konuda bir davam sözkonusu olmuştu ve Yargıtay içtihatlarında şunu gördümki senette malen yazılı ise Yargıtay dairelerimiz senedin verildiği anda mal teslimininde gerçekleştiğini kabul etmekte. Bu bakımdan karşı tarafın yapabileceği çok birşey yok.

Senedin bedelsizliğine ilişkin hakkınızda suç duyurusunda bulunulmuş olmasıda aslında hukuk mahkemesini bağlamaz. Bazı hukuk mahkemeleri bu konuda beklemeyi tercih etmekle birlikte (BEKLETİCİ MESELE YAPSADA) ilgili hususta Yargıtay içtihadı birleştirme kararı bulunmaktadır. Senede karşı bilindiği üzere bedelsiz iddiası bile senet niteliğinde bir belgeyle ispat edilmelidir. Bu hukuk mahkemelerinde çok mümkün olmadığından bazı hukukçu arkadaşlarımız bir yol olarak şunu bulmuş. Gidip suç duyurusunda bulunuyorlar ve şahitle senedin bedelsiz olduğunu aslında o şahsa verilmediğini başka kimseye verildiğini mevcut işte yerine getirilmeden alacağın 3. kişilerce tahsil edilmek istenerek bir nevi dolandırıcılık yapıldığını iddia ediyorlar. Aldıkları kararlarıda hukuk mahkemesinde kesin delil olarak kullanmak istiyorlar. Bunun üzerine (Hukuk dairelerinin ceza dairelerinden fazla olduğu bir dönemde) İBK çıkıyor. Ceza mahkemesinde alınan bu tür kararlarının hukuk mahkemesini bağlayamayacağı, humk hükümlerinin uygulanmaya devam edeceği yönünde.

Netice olarak davacının yani borçlunuzun davayı kazanma ihtimali çok düşük. Ceza davasının neticesinin beklenmesine karar verilirse ilgili İBK yı bulduğunuzda işinize yarayacağını düşünüyorum.

Saygılarımla.