Mesajı Okuyun
Old 05-10-2012, 09:24   #43
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Hakan Eren
Peki, bu konuda sayın olgu'nun tereddütlerini gidermek adına bir soru sormak istiyorum:

İcra müdürlüğü, takip borçlusunun hesabının bulunduğu ve 89-1 haciz ihbarnamesi göndermiş olduğu bankadan, borçlunun hesap hareketlerini isteyebilir mi?

O hesap hareketleri ki, kişinin en özel bilgilerini ve buna dair detaylar içerir. (Geliri gideri, harcamaları, varsa çapkınlılkları )

İsteyebilir mi?


icra dairesi tarafından istenemeyeceği düşüncesindeyim, ancak 89/1 e yanlış bilgi verildiğinden bahsile dava açılması halinde mahkeme tarafından istenebilir.




T.C.

YARGITAY

11.HUKUK DAİRESİ

E. 2007/875

K. 2008/2412

T. 3.3.2008

• BANKACILIK SIRRI ( Takip Dışı Bankaya Tezkere Yazılarak Borçlunun Banka Lehine Vermiş Bulunduğu Herhangi Bir İpoteği Bulunup Bulunmadığının Sorulmasının Mümkün Olmadığı )

• BORÇLUNUN MALVARLIĞINA İLİŞKİN ARAŞTIRMA ( Takip Dışı Bankaya Tezkere Yazılarak Borçlunun Banka Lehine Vermiş Bulunduğu Herhangi Bir İpoteği Bulunup Bulunmadığının Sorulmasının Mümkün Olmadığı )

• TAKİP DIŞI BANKAYA TEZKERE YAZILMASI ( Borçlunun Banka Lehine Vermiş Bulunduğu Herhangi Bir İpoteği Bulunup Bulunmadığının Sorulmasının Mümkün Olmadığı )

2004/m.367

5411/m.73

ÖZET : İcra müdürlüğü İİK.nun 367.maddesi gereğince ancak borçlunun mevcuduna dair bilgileri gerçek ve tüzel kişilerden isteyebilir. Takip dışı bankaya tezkere yazılarak, borçlunun banka lehine vermiş bulunduğu herhangi bir ipoteği bulunup bulunmadığının sorulması mümkün değildir. Çünkü ipotekler borçlunun banka lehine verdiği bir teminat olup borçlunun 3 üncü kişi konumundaki banka nezdindeki malvarlığı kapsamında değerlendirilemez.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Bolu 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01.11.2006 tarih ve 2006/187-2006/271 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla,dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar,duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup,incelendikten sonra işin gereği görüşülüp,düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili,müvekkilinin dava dışı Cahit İnanç’dan olan alacağını tahsil için başladığı takibin devam ettiğini,anılan borçlunun Bolu’daki taşınmazların dışında taşınmazları olabileceğini, davalı banka lehine borçlunun ipıtek vermiş olableceğini, davalının ... olan bu kişi hakkında bilgi vermekten kaçındığını ileri sürerek, müvekkilimin alacağına kavuşması için gerekli olduğundan,borçlunun davalı banka lehine verdiği ipoteklere konu taşınmazların tapu bilgilerinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili,davanın reddini istemiştir.

Mahkemece,dosya kapsamınave toplanan kanıtlara göre,Ü.K mın 367 nci ve 5411 sayılı Bankacılık Yasası’nın 73 ncü maddesi karşısında,davalı bankanın icra müdürlüğüne bilgi vermek zorunda olduğu gerekçesiyle,davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Davacının,dava dışı Cahit İnanç’dan olan alacağının tahsili amacıyla başlattığı takip sırasında,bu kişinin Bolu dışınada kalan bir taşınmazının var olup olmadığı bilgisine gerek duyulması üzerine icra müdürlüğünce,bu kişinin davalı banka lehine verdiği ipotek bulunup bulunmadığı, davalı bankadan sorulmuş,davalı banka,5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 73/3ncü maddesi uyarınca,müşteri sırrının yetkili mercilerden başkasına açıklanamayacağı, ipoteklerin borçlunun bankadaki ( 3 ncü kişideki ) mevcuda kavramının kapsamında görülemeyeceği gerekçesiyle istemi redetmiş,bunun üzerine işbu dava açılarak bankanın bilgi vermesine ilişkin ... Ü.K.'nın 367 nci maddesinde, icra dairelerinin borçlunun mevcuduna dair bilgileri gerçek ve tüzel kişilerden isteyebileceği düzenlemesine yer verilmiştir.

İpotekler,borçlunun banka lehine verdiği bir teminat olup, davacının alacaklı olduğu borçlu Cahit’in 3 ncü kişi konumundaki banka nezdindeki mal varlığı kapsamında görülemez. Davacının 3cü kişi olarak banka nezdinde borçlunun doğmuş bir alacağı üzerine haciz koydurması olanağı,borçlunun banka lehine verdiği ipotekler bakımından mümkün olmayıp, bir yönde bir bilgi vermeye davalı banka zorlanamaz. Bu itibarla, bankanın bu yöndeki savunma ve temyiz itirazları isabetlidir. İcra Müdürlüğü’nün Bolu dışındaki yerlerde borçlunun taşınmazı bulunup bulunmadığını,Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nden sorup, sonucuna göre işlem yapması mümkündür.

Bu durumda,davanın reddine karar verilmesi gerekirken,yazılı gerekçelerle aksi sonucunun varılması doğru olmamıştır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle,davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA,ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Bu kararında benim görüşüm çerçevsinde olduğunu düşünüyorum.