Mesajı Okuyun
Old 12-11-2006, 21:31   #9
avien

 
Varsayılan

"ceza hukukunda zamanaşımının varlığının sebebini sorarsanız: ceza yargılaması sonunda ceza verme yetkisini elinde bulunduran devlet suçalrı zamanında takip etmeli ve cezayı da belirli bir zaman içinde vermelidir. devlet bunu yapmazsa sorumsuzluğunun bedeli olarak ortaya müeyyidelere katlanır. zaten toplumdada belli bir süre sonra o sucun özlülüğünü yitirdiği görülür nede olsa geç gelen adalet adalet değildir.birde fail açısındn bakarsak o kişi kaçaklık döneminde heran yakalnma korkusuyla yasadığı için bir ceza cekmiştir diye düşünlür bizde bu adamı sonsuza kadar anı sekilde yasamaya mahkum edemeyiz. yani uzun lafın kısası ceza hukuknda zamanaşımı tüm cagdas hukuk modellerinde olduğu gibi bizim hukukumuzunda vazgeçilmezidir."
...denmiş..
evet devlet sorumsuzluğunun bedelini ödemelidir.
evet fail yakalanma korkusu duymuş ve cezasını çekmiştir.
peki ya mağdur...

hukuk devletlerinde aslolan, bireyin hak ve hürriyetlerini güvence altına almaksa yukarda yapılan akıl yürütmede hak kaybına uğrayan kişi adaletten kendine düşen hangi payı almıştır?

senaryo 1: ya evet babam gözaltına alındı.iki gün sonra da bize cenazesi verildi.ve bunun sorumluları zamanaşımından dolayı ceza almadı.ama devlet suçları takip etmiyor.bu da onun sorumsuzluğunun bedeli.fail de bu süre zarfında yakalanacağım korkusuyla yaşadı.dolayısıyla o da cezasını çekti.ohhh.şimdi rahat bir uyku uyuyabilirim..sen de mezarında rahat uyu babacım.adalet yerini buldu...

senaryo2:kardeşim kapkaççıların saldırısına uğradı..çantasını kaptırmamak için direndi.kapkaççı cebindeki bıçağı çekti ve onu öldürdü..ama zamanaşımından dolayı ceza almadı..sen rahat uyu kardeşim.sana bunu yapanların cezasını ben kendi ellerimle vereceğim.rahat uyu sen..

senaryo3: ..........................