Mesajı Okuyun
Old 04-01-2012, 17:20   #1
mehmetemin

 
Varsayılan Afyonkarahisar Barosu'ndan eylem

AFyonkarahisar Barosu avukatlarından eylem

Afyonkarahisar Barosu'na üye avukatlar, avukatlık mesleğinin zor bir dönemde geçtiğini belirterek eylem yaptılar. Baro'da basın açıklamasıyla başlayan eylem, avukatların ruhsatnamelerini yetkililere göndermesiyle sona erdi. Afyonkarahisar Barosu Başkanı Avukat Turgay Şahin, "Zenginlik derdinde değiliz, ama geçim endişesi de yaşamak istemiyoruz" dedi

Afyonkarahisar Barosu'na üye avukatlar, Baro'da bir araya gelerek seslerini basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurdular. Cübbelerine siyah kurdeleler takan avukatlar adına konuşan Afyonkarahisar Barosu Başkanı Avukat Turgay Şahin, "Avukatlık mesleği sıkıntılı bir sürece girdi. Sıkıntılar şöyle özetlenebilir: Ulusal Yargı Ağı Bilişim sistemi'nin paralı hale getirilmesi, Arabulucuk Yasası, Çek Kanunu'ndan hapis cezasının kaldırılması düzenlemeleri. İnsanları cezaevinde görmekten hoşnut değiliz, ama alacaklıların alacaklarını alamaması da bizi hoşnutsuz bırakıyor. Dosya inceleme konusunda yapılan düşlükler, asgari ücretin bile altında belirlenen Ceza Muhakemesi Kanunu tarifeleri, avukatların giremediği adliyeler, hâlâ netleştirilememiş üst arama prosüdürü ve yaşanan tatsız olaylar, arka arkaya açılan hukuk fakülteleri ve her yıl sokaklara dökülen 6 bin hukuk mezunu işsiz genç. Bunların hemen tamamının hiçbir sınava, elemeye incelemeye tabi tutulmaksızın otomatik olarak avukatlık mesleğine kabul edilmesi de yaşanan sıkıntılar arasında" dedi.
Zenginlik peşinde olmadıklarını, ancak vekillik ettikleri vatandaşlara karşı sorumluluk bilinciyle hareket ettiklerini hatırlana Şahin, "Mesleğe başladığım 20 yıl öncesindeki sorunlar hâlâ duruyor. Müvekkillerimiz adına biz görev yapıyoruz. Zengin olmak derdinde değiliz, ama geçim derdi de yaşamak istemiyoruz" diye konuştu.
Küçük ayrıntılar,
büyük sorunlar
Küçük gibi görünen ayrıntıların da avukatlık mesleğini zorlaştırdığına dikkat çeken Şahin, şöyle konuştu:
"Açılan davada bilgi almak için her bir sorgulama için para alınacak. Arabulucuk Yasası da yasalaşmak üzere. Mahkemeden önce arabulucuya gidip para ödenmek zorunda. '4 yıllık herhangi fakülteyi bitiren kişi de arabulucu olabilir' deniliyor, tasarı bu şekilde. Avukatlar, yargının bir unsuru olarak görülmüyor. Emekli olduğunuzda aldığınız para da yeterli değil. 30 lira sorgu ücreti için gecenin üçünde çağrıldığınız karakola gitmek zorundasınız. Araç temin etmek de bize ait. Tüm avukatların bir özel aracı olduğu zannediliyor. Ancak özellikle mesleğe yeni başlayan önemli sayıda arkadaşımızın özel aracı yok. Göreve çağrıldıkları zaman 'ne ile gelirsiniz' diye sorulmuyor. Böyle bir yabancılaşma söz konusu. Afyonkarahisar'da hâlâ yol parasını ödemeyen, bunu marifet sayan adliyeler var. Çağrılan yere 'Belediye otobüsü ile git, aynı vasıta ile dön' diyen yetkililer var. Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında bir mahkemede görevlendirilirse-niz, yıllarca sürecek bir davanın ardından asgari ücretin çok altında bir para reva görülüyor. Üstelik önce makbuzu kesiyor, KDV'sini peşinen ödüyorsunuz. Ardından çok sonra paranızı alıyorsunuz. Kimi mahkemeler anons ile çağrılıyor, kimi mahkemeler kapıdan çağrılıyor. Kapıda beklemiyorsanız, davanız düşüyor."
Demokrasilerde
avukata ihtiyaç var
Demokrasilerde yargının avukatları asli bir unsur olarak gördüğünü hatırlatan Şahin, “Diktatörlükler dahil tüm devlet ve rejimlerde adliye, hakim ve savcı vardır. Ancak medeni, demokrasinin yerleştiği, hukukun üstün olduğu ve adaletin egemenliğin temeli olan ülke ve sistemlerde bağımsız savunma ve onurlu avukatlık vardır. Biz yoksak hukuk da yok.
Biz yoksak orada adalet yok. Biz yoksak rejimin adın demokrasi değil, başka bir şey.
Şahıs olarak bize değil ama kendi geleceğiniz, ülkemizin geleceği, çocuklarımız geleceği için savunma mesleğine yani avukatlığa lütfen sahip çıkalım. Adaletin inşası, bina inşaatından daha az önemli değildir. Daha az özenle adalet yerine gelmez; Uzman olmayanların yürüttüğü yargılamanın sonucunda adalet değil hüsran olur” dedi.
Ruhsatnameleri sembolik olarak gönderdiler
Basın açıklamasının ardından avukatlar, hep birlikte Adliye Sarayı'nın karşısındaki PTT Adliye Şubesi'ne gittiler. Avukatlar, ruhsatlarını sembolik olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu, Adalet Bakanlığı ve Türkiye Barolar Birliği'ne gönderdi-ler. Baro Başkanı Turgay Şahin'in basın açıklaması sırasında gösterdiği ruhsatnamede "Aslı gibidir, yakında hükümsüz kalacaktır" yazısı dikkat çekti.

Mevlana'nın “adalet” tanımı
Afyonkarahisar Barosu Başkanı Avukat Turgay Şahin, konuşmasının başlangıcında Hazreti Mevlana'nın bir sözüne dikkat çekti. İşte Şahin'in atıf yaptığı o söz:
“Adalet nedir? Ağaçlara su vermek. Zulüm nedir? Dikeni sulamak. Adalet, bir nimeti yerine koymaktır, her su isteyen tohumu sulamak değil. Zulüm nedir? Bir şeyi, yerinde kullanmamak, lâyık olmayan yere koymak. Bu da ancak belâya kaynak olur. Zulmedersen kötüsün, gerisin geriye gittin. Adalette bulunursan saadete erersin, kalem bunu yazdı; mürekkebi bile kurudu.
Ey Yusufların derisini paralayan, seni de bir kurt paralarsa bunu kendinden bil! Bilmiyor musun ki benim için kuyu kazarsan nihayet kendin düşersin. Adalet demek, her şeyi yerli yerine koymak demektir. Ayakkabı ayağındır. Külâh da başa aittir.” (Kocatepe)

Kaynak : http://www.kocatepegazetesi.com/haberdetay.asp?id=51182