Mesajı Okuyun
Old 11-03-2007, 10:49   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Mesai saatleri dışında tecavüze uğramayın!!!

Siz siz olun mesai saatleri dışında sakın tecavüze uğramayın

Mesude ERŞAN

Tecavüze veya cinsel tacize maruz kalanların dava açmaları halinde başlarına geleni kanıtlaması gerekiyor. Ancak mağdur mesai saatleri dışında saldırıya uğradığında, davanın seyri üzerinde birinci dereceden etkili biyolojik deliller heba olabiliyor.

Adli Tıp Kurumu, adli tıp şube müdürlükleri ve tıp fakültelerindeki adli tıp anabilim dalları polikliniklerinin kapalı olduğu saatlerde mağdurlar, devlet hastanelerinin acil servislerine götürülüyor. Buralarda nöbetçi doktorlar tarafından muayene ediliyor ama biyolojik deliller toplanamıyor ve saklanamıyor. Uzmanlar, bu mağdurlara yönelik 24 saat kesintisiz hizmet veren ve organize edilmiş merkezlerin kurulması gerektiğini savunuyor

Adli Biyoloji, Adli Genetik ve Gen Hukuku Derneği Başkanı Prof. Dr. Faruk Aşçıoğlu, cinsel saldırı sonrasında en önemli konunun biyolojik delillerin toplanması olduğunu söylüyor. Cinsel saldırı sonrasında kıl, tükürük, salya, sperm, ciltten dökülen parçalar gibi zanlıyı ele verecek kalıntılar mutlaka kalıyor. Delillerin gözden kaçması, toplanamaması ve saklanamaması, davaların sadece şahitlerin ifadesi ve iddialara göre seyretmesine neden oluyor. Aşçıoğlu’na göre bu ciddi bir sorun: "Mağdur tecavüze uğradığını söyler, şikayet edilen reddeder. Bu şüphe uyandırır. Şüphe, ceza yargılamasında her zaman sanık lehine değerlendiriliyor. Mahkeme, tecavüz ettiği izlenimi taşısa da, zanlıyı gönül rahatlığıyla suçlu ilan edemiyor."

11 Mart 2007

Tamamı için:
http://www.hurriyet.com.tr/pazar/6097930.asp?gid=59