Mesajı Okuyun
Old 27-03-2007, 14:59   #3
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan



Alıntı:
Faiz alacağını ana parayla birlikte (tek kalem olarak) hüküm altına aldırmak suretiyle icrada mürekkep faiz işletme yasağını aşma amacına yönelik bir talep olabilir mi diye düşünüyorum.



Aşağıdaki karara göre, öyle görünüyor, Sn.Demiroğlu.

Saygılar.


T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2000/12-109

K. 2000/138

T. 23.2.2000

• ÇİFTE FAİZ ( Takip Konusu İlamda Belirtilenin Dışında Faiz Yürütülmesi )

• ŞİKAYET ( Faize Faiz Yürütüldüğü Şikayeti )

2004/m.16

ÖZET : Takip konusu ilamda belirtilenin dışında faiz yürütülmesi çifte faiz alınmasına yol açacağından borçlunun şikayeti kabul edilmelidir.
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "şikayet yoluyla takibin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Samsun İcra Tetkik Mercii Hakimliğince davanın kısmen kabul-kısmen reddine dair verilen 16.2.1999 gün ve 1998/406 E.- 1999/22 K. sayılı kararın incelenmesi davacı borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine,Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 18.5.1999 gün ve 1999/6584 K. sayılı ilamı ile; ( ...Takip konusu ilamda 791.191.715 TL.nın 13.3.1996 tarihinde 25.12.1996 tarihine kadar işleyecek olan en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmiştir. Bu tarihten sonra faiz yürütüleceğine ilişkin ilamda bir hüküm bulunmadığından yukarıda açıklanan miktar dışında kalan alacağın ancak karar tarihi 2.10.1997 tarihinden takip tarihine kadar yasal faiz istenebileceği, takip tarihinden tahsil tarihine kadar ise esas alacak miktarı olan 13.3.1996 ve 25.12.1996 tarihleri arasında hesap edilen banka mevduat faiz tutarına yasal faiz istenebileceği bu nedenle takip talepnamesinde faize faiz yürütüldüğüne ilişkin borçlu şikayeti yerinde olduğu gibi yukarıda açıklanan ve belirtilen miktar ve kalemler dışında faiz istenemeyeceği düşünülmeksizin ilama uygun düşmeyen bilirkişi raporu esas alınarak sonuca gidilmesi isabetsizdir. Mercice yapılacak iş anılan ilkeler doğrultusunda inceleme yapıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı ( borçlu ) vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı ( borçlu ) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 23.2.2000 gününde, bozmada oybirliği, sebebinde oyçokluğu ile karar verildi.
yarx