Mesajı Okuyun
Old 14-05-2011, 10:50   #6
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Cevap yazdıktan sonra karar taradım. Bulduğum iki kararda da zorunlu görülmüş:
Alıntı:
T.C. YARGITAY

12.Hukuk Dairesi
Esas: 2006/386
Karar: 2006/3116
Karar Tarihi: 21.02.2006

1- Şikayetçi A. Güven adına çıkartılan satış ilanı tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapıldığı yazılı olmasına rağmen Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinin uygulanmadığı görülmüştür. Tüzüğün anılan maddesine göre, adresinde neden bulunmadığı komşu, kapıcı, yönetici, zabıta amir ve memurları vs. gibi kimselerden sorulmalı, tevziat saatinden sonra adrese gelindiğinin tespit edilmesi ve bunun tebligat parçasına yazılıp ilgilisine imza ettirilerek belgelendirilmesi halinde 21. maddeye göre tebligat yapılabilir. Somut olayda yukarıda yazılı hususlar yerine getirilmediğinden anılan tebligat bu haliyle usulsüzdür. (Hukuk Genel Kurulu'nun 18.4.2001 tarih, 2001/6-386 esas, 2001/389 karar sayılı kararı). Dairemizin süreklilik arz eden içtihatlarına göre, taşınmaz hissedarına satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Bu nedenle şikayetçi A. Güven yönünden ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmesi doğru değildir.


Sonuç: Şikayetçiler vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü Mahkeme kararının şikayetçi A. Güven yönünden yukarıda 1. ve 2. madde de, şikayetçi Y. Ekşi yönünden ise 2. madde de yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 21.02.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

Alıntı:
T.C. YARGITAY

12.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/23897
Karar: 2005/1492
Karar Tarihi: 01.02.2005

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dairemizin süregelen içtihatlarında da benimsendiği üzere tapuda hissedar olup hissesi satılmayan kişi de İİK.nun 134. maddesinde belirtilen ilgililerden sayılır ve ihalenin feshi davası açabilir. Bu nedenle İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmazın tapu siciline kayıtlı adresleri varsa bu adreslerine satış ilanı tebliği zorunludur. Ancak anılan madde gereğince adresin tapuda kayıtlı olmaması halinde ayrıca adres araştırması yapılmaz. Gazetedeki satış ilanı tebligat yerine geçer. Somut olayda tapu kaydında hissesi satılmayan şikayetçilerin tapuda yazılı adreslerinin <Gümüşyazı Köyü> olduğu görülmüştür. Ayrıca bu adrese çıkan kıymet takdiri rapor tebligatlarının her iki şikayetçi yönünde de adresten ayrıldıklarından bahisle 04.12.2002 tarihinde tebliğ edilmeden iade edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca satış ilanının tebliği yönünde icra dosyasında herhangi işleminde yapıldığına dair belgeye de rastlanılmamıştır. Tapuda yazılı adres 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 35/4. maddesinde öngörülen resmi adres niteliğinde olduğundan, anılan maddeye göre tebliğ işleminin tamamlanması gerekirken bu yönde bir tebliğ işlemi yapılmadan taşınmazın ihale edilmiş olması başlı başına ihalenin fesih nedenini oluşturur. Yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Şikayetçiler vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK.nun 366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 01.02.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.