Mesajı Okuyun
Old 03-08-2009, 18:57   #4
Av.Erkan Şenses

 
Varsayılan

Aşağıda yer verdiğim AİHM'in Hulki Güneş/Türkiye kararında AİHM soruşturma aşamasında tanık sorgulama hakkının mutlak hak olmadığını dolaylı şekilde belirtmektedir. Aşağıdaki kararı CMK 210/1 maddesi ışığında incelemenizi tavsiye ederim.CMK 210/1'e göre "Madde 210 - (1) Olayın delili, bir tanığın açıklamalarından ibaret ise, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçemez."



"86...Kural olarak bütün deliller, iddia ve savunmaların çelişmeli olması için, aleni bir duruşmada sanığın huzurunda ortaya konmalıdır. Ancak, hazırlık soruşturması ve adli soruşturma aşamasında elde edilen ifadelerin delil olarak kullanılması, savunma haklarına saygı gösterilmiş olması şartıyla, her zaman Sözleşme’nin 6(3)(d) bendiyle ve 6(1). fıkrasıyla kendiliğinden bağdaşmaz değildir. Kural olarak bu haklar sanığa, aleyhindeki bir tanık ya ifade verirken veya muhakemenin daha sonraki bir aşamasında, tanığa itiraz etmesi ve soru sorması için yeterli ve düzgün bir fırsat verilmesini gerektirir (bk. diğerleri arasında 19.02.1991 tarihli İsgro – İtalya kararı, parag. 34 ve 27.07.2001 tarihli Luca – İtalya kararı, parag. 40-43). Bunun tabii sonucu olarak, bir mahkumiyetin sadece veya belirleyici ölçüde, sanığın soruşturma veya yargılama aşamasında sorgulama veya sorgulatma imkanı bulamadığı bir kimsenin beyanlarına dayanması halinde, savunma hakkı Sözleşme’nin 6. maddesinin sağladığı güvencelerle bağdaşmayacak ölçüde kısıtlanmış olur (bk. diğerleri arasında, yukarıda geçen Sadak ve Diğerleri kararı, parag. 65)." http://ihami.anadolu.edu.tr/aihmgoster.asp?id=3750