Mesajı Okuyun
Old 22-12-2006, 15:29   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın Dülger,

Siz benden önce davranmışsınız. Sunduğunuz ilk kararı ben de sunmak üzereydim.

Yazdıklarınızda katılmadığım bir husus bulunmaktadır. Sunduğunuz kararda;
Alıntı:
Alacağı temlik eden yargılamaya gelip imzayı kabul ettiği taktirde sonucuna göre karar verilecektir

bölümü dikkatinizden kaçtı sanırım.İİK 71' e göre borçlu iki şekilde borcundan kurtulabilecektir.

1- Noterden tasdikli belge.
2- İmzası ikrar edilmiş belge.

Menfi tespit davasında temlik eden, davayı kabul etmiş(Belgeyi de önceden vermiş).

Benim kafamı karıştıran asıl soru şuydu: Temlik alan temlik işleminden sonra haciz yapmış ve ayrıca temliknameyi borçluya göndermiştir. Borçlu bunlara itiraz etmemiş(Soruda süre bildirilmemiş ama öyle tahmin ediyorum ki belli bir süre geçmiştir)icra mahkemesine başvurmamış; menfi tespit davası açmıştır.

Madde 71 e göre ise, "her zaman" icra mahkemesine başvurabilir. Ancak yapılan haciz ve gönderilen temliknamenin hiç bir anlamı yok mudur? Kazancı'da arama yaptım, konuya uygun sizin sunduğunuz karardan başka bir karar bulamadım.

Borçlu ve temlik edenin kötüniyetli olduğu ise izahtan varestedir. Bu kötüniyet menfi tespit davasında işe yarayacak mıdır? Kuşkuluyum...

Saygılarımla