Mesajı Okuyun
Old 18-03-2008, 21:41   #3
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas: 1990/7-338
Karar: 1990/356
Karar Tarihi: 24.12.1990
ÖZET: Hesap sahibinin ihtar mektubunu aldığı veya 12. madde gereğince aldığının kabul edildiği tarihten itibaren 7 işgünü içinde düzeltme hakkını kullanmaması halinde bu sürenin sonunda şikayet hakkı doğmaktadır. Böylece fiil ve fail, çekin karşılıksız çıktığı anda öğrenildiği halde şikayet hakkı, düzeltme hakkının kullanılmaması ile doğduğundan Türk Ceza Kanunundaki kurala, karşılıksız çek keşidesi suçlarında istisna getirilmiştir.
(3167 S. K. m. 16/2, 8, 7, 12) (765 S. K. m. 108)

Dava: Karşılıksız çek vermek suçundan sanık Abdullah'ın 3167 sayılı Yasanın 16. maddesi uyarınca bir yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve bir yıl çek hesabı açma ve keşide etmesinin yasaklanmasına ilişkin İzmir Dokuzuncu Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen 31.11.1989 gün 452/870 sayılı hükmün sanık vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Yedinci Ceza Dairesi, 9.10.1990 gün 1275/10379 sayı ile;

1 - Sanığın savunmalarında dava konusu çek dışında verdiği 12 çek için dava açıldığını beyanı karşısında mükerrer mahkumiyete meydan verilmemesi bakımından anılan dosyaların celbiyle dava konusu çeklerle aynı ticari münasebet nedeniyle aynı anda düzenleyip şikayetçisine verilip verilmediği araştırılarak mükerrerlik durumu olmadığı takdirde 1989/452 esas nolu dosyaya konu 3448 seri nolu çekle ilgili ihtarın yapılmadığı gözetilerek 16. maddeye göre şikayet hakkının düzeltme hakkının hitamında başlayacağı cihetle şikayetin yerinde olduğu bin netice,

2 - Muhatap bankaca, 3167 sayılı Yasanın 7. maddesine göre zorunlu olduğu ihtaratı yapmadığı cevaben bildirilmekle mevzubahis bu kuralın keşidecinin iyi niyetini göstermek imkanını sağlamak amacına yönelik olduğu da göz önüne alınarak çekin, mahkemece bankaya tevdi edilip 7. maddeye göre zorunlu ihtaratın yapılmasının sağlanması ve bu ihtarat üzerine kanundaki yazılı 7 iş günü içinde düzeltme hakkını kullanıp kullanmadığının araştırılıp belgeleri de eklenerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,

İsabetsizliğinden hükmü bozmuştur.

Yargıtay C. Başsavcılığı 23.11.1990 gün 70 sayı ile;

3167 sayılı Yasanın 16. maddesinde suç ibraz ve karşılıksız kalma esasına dayandırılmış suçun bu tarihte işlenmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Aksi görüşün kabulü, suçun oluşmasının, banka görevlilerinin insiyatifine bırakılması sonucuna götürecektir. İhtar ve düzeltme hakkının suçun unsuru olmayıp takip şartı bulunduğu ve ihtarın süresinden sonra yapılmasının şikayet hakkının doğmasına engel olmayacağı, şikayet süresinin çekin bankaya ibraz tarihinden başlayacağı Ceza Genel Kurulu'nca kabul edilmiştir.

Gerekçesiyle itiraz ederek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasını ve hükmün yasal sürede şikayette bulunulmaması nedeniyle bozularak davanın düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Şikayete tabi bulunan karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanığın cezalandırılmasına karar verilen olayda Özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlığın konusunu şikayet süresinin, karşılıksız çıkan çekin bankaya ibraz tarihinden mi, yoksa keşideci tarafından kullanılmayan düzeltme hakkının bitim tarihinden mi başlayacağı hususu oluşturmaktadır.

Şahsi şikayet ve dava hakkının düşme süresini belirleyen genel kural, TCY.nın 108. maddesinde yer almıştır. Maddeye göre; dava açılması suçtan zarar görenin şikayetine bağlı bulunan fiillerde altı ay içinde şikayette bulunulması gerekir. Bu sürenin başlangıcı, zamanaşımı dolmamak kaydıyla fiilin ve failin kim olduğunun öğrenildiği tarihdir. Genel kural bu olmakla birlikte, yasa koyucu bazı hallerde ve fiillerde genel kuraldan ayrılmış, özel düzenlemeler getirmiştir. Bu cümleden olarak karşılıksız çek keşide etmek suçunda da genel kurula istisna getirilerek 3167 sayılı Yasanın 16. maddesi kabul edilmiştir.

3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunun 16. maddesinin 2. fıkrasında; Bu fiillerden dolayı takibat yapılması çek hamilinin şikayetine bağlıdır. Şikayetten vazgeçme hüküm kesinleşinceye kadar geçerlidir. Fiili işleyenin 8. maddeye göre düzeltme hakkını kullanmak suretiyle hamilin zararını karşılamış olması veya düzeltme hakkı yoksa, anılan maddede belirtilen müddet içinde çek bedelinin karşılıksız kalan kısmını % 10 tazminatı ve gecikme faiziyle muhatap bankaya veya herhangi bir şubesine yatırmış bulunması halinde şikayet hakkı doğmaz hükmü yer almaktadır.

Yasanın ihtar başlığını taşıyan 7. maddesi; Yeterli karşılığı olmadığı için çeki kısmen veya tamamen ödemeyen muhatap banka, hesap sahibinin kendisinin veya vekil ve temsilcilerinin elinde bulunan bütün çek karnelerini aldığı bankalara geri vermesini, 8. madde hükmüleri gereğince düzeltme işlemlerini yerine getirmeden bir yıl müddet ile çek keşide edemeyeceğini ve aksine davranışların cezai müeyyideleri gerektireceğini, ibraz tarihini izleyen on iş günü içinde, hesap sahibine iadeli taahhütlü mektupla tebliğ etmek zorundadır hükmünü içermektedir.

"Düzeltme hakkı" başlıklı 8. madde ile de; "Hesap sahibi ihtar mektubunu aldığı veya 12. maddeye göre almış sayıldığı tarihten itibaren yedi işgünü içinde çek tutarını veya karşılıksız kalan bölümünü % 10 tazminatı ve gecikme faiziyle birlikte hamil adına muhatap bankaya yatırdığı takdirde çek keşide etme hakkını yeniden kazanır.

Düzeltme hakkı, karşılıksız çekin ibraz tarihini takip eden bir yıl içinde ancak iki defa kullanılabilir" hükmü getirilmiştir.

3167 sayılı Yasanın amacı; adına ve 1. maddesine göre çek hamillerinin korunmasıdır. Bu nedenle 8. madde ile düzeltme hakkı kabul edilmiş, karşılıksız çek meblağının ödenmesi amacı güdülmüştür. Fail ihtar mektubunu aldıktan itibaren 7 işgünü içinde düzeltme hakkını kullandığı, düzeltme hakkı yoksa aynı süre içinde çek bedelinin karşılıksız kalan kısmını % 10 tazminatı ve gecikme faiziyle birlikte muhatap bankaya veya herhangi bir şubesine yatırdığı takdirde, hamilin şikayet hakkı doğmayacaktır. 16. maddede olumsuz bir ifade kullanılarak, şikayet hakkının doğmayacağı durumlar saptanmıştır. Açıklanan yasal düzenlemeler ile TCY.nın 108. maddesinde belirlenen kuraldan ayrı bir yöntem kabul edilmiş, suç; çekin bankaya ibrazında karşılıksız çıktığı anda oluştuğu halde, şikayet süresinin düzeltme hakkının yani 8. maddedeki yükümlülüklerin süresi içinde yerine getirilmemesi halinde başlayacağı hükme bağlanmıştır. Diğer bir ifadeyle hesap sahibinin ihtar mektubunu aldığı veya 12. madde gereğince aldığının kabul edildiği tarihten itibaren 7 işgünü içinde düzeltme hakkını kullanmaması halinde bu sürenin sonunda şikayet hakkı doğmaktadır. Böylece fiili ve fail, çekin karşılıksız çıktığı anda öğrenildiği halde şikayet hakkı, düzeltme hakkının kullanılmaması ile doğduğundan Ceza Yasasındaki kurala, karşılıksız çek keşidesi suçlarında istisna getirilmiştir.

Öğretide de bu görüş benimsenmiş olup, şikayete ilişkin altı aylık sürenin; hesap sahibinin muhatap bankanın ihtarını aldığı veya almış sayıldığı tarihten itibaren yedi işgününün hitamında başlayacağı belirtilmiştir. (Doç. Celal GÖLE , Çek Hukuku, Sh. 217, 218, Ankara 1989, Prof. Süheyi DONAY, Son değişikliklerle Çek. Sh. 157, 158, Vize 1990, Prof. Seza REİSOĞLU, Türk Hukukunda ve Bankacılık Uygulamasında Çek, Sh. 134, 173, Prof. Eralp ÖZGEN tarafından Uygulama Açısından 3167 sayılı Çek Kanunu Sempozyumunda sunulan Tebliğ, Sh. 9).

Bu nedenle, Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle, Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının REDDİNE 24.12.1990 günü oyçokluğu ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************