Mesajı Okuyun
Old 07-11-2008, 14:42   #28
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Ali Başyurt
Dün bir dost ile karşılaştım. Bana şunu söyledi. Kardeşimi yargılayan yargıçlar heyeti bizi tanımıyordu. Avukatımız, ben heyeti davet edeceğim. Bu meseleyi konuşacağım dedi. Hesabı öder gibi yaparım sonra siz ödersiniz.
Ayırdığım masanın uzağında efendice oturun talimatı verdi ve bunu gerçekleştirdi.Bunu gerçekleştirdi. heyetin tamamı geldi büyük bir dostluk ve yakınlaşma ve hatta laubaliliğe kaçan şaka ve esprilerde sonlandı.

Şimdi, avukatın bu söylemini, bu davete icabet eden yargıçlar heyetinin , kuşkulara neden olan bu davranışlarını doğru bulurmusunuz? Siz bu tür davranıları gösteren avukat ile nasıl rekabet edebilirsiniz?

Bu gibi durumda yakalanan avukatlar kendilerini "At binenin, kılıç kuşananın" diyerek savunuyorlar. Bunu duyunca güzelim atlara acıyorum. Onurlu kılıcın yanlış ellerde olduğunu düşünüyorum. Kılıcın yanında olması gereken kitap ve teraziden söz edilmemesine kızıyorum.

Bu avukatlar diğer avukatlara rakip olamazlar; kitap ve terazi olmadan sadece kılıç kullanan avukatlar ancak barbarlara rakip olurlar.

Saygılarımla