Mesajı Okuyun
Old 15-07-2010, 16:18   #6
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mrtsrky
ilamsız takibe başka yer icra dairesinde gününde itiraz ediliyor ancak yazdığım üzre itiraz dilekçesinde sadece gitmesi gereken icra dairesinin ismi yazılmamış,icra dairesi itiraz ile takibin durdurulması kararı veriyor,alacaklıda doğru icra dairesine dilekçe gönderilmediği için bu işlemi şikayet ediyor icra mahkemesine.
Dilekçenin diğer tüm unsurları tutuyor.

Hitap cümlesi dışında, dilekçenin içeriğinde doğru icra müdürlüğünün ismi geçiyor mu? Eğer öyle ise esasa etkili olmayan maddi hata olduğu konusunda tereddüt olmaması gerekir. İçerikte doğru icra müdürlüğü ismi anılmamışsa da dosya numarası ve taraflar doğru ise yine maddi hata olduğunu düşünmek gerekir.

Bir kaç Yargıtay kararı ekliyorum:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi

Esas: 2002/3072
Karar: 2002/7143
Karar Tarihi: 10.06.2002

Dava: Davacı İ____ ve E____ Milli Eğitim Müdürlüğü vekili Avukat Z____ K____ tarafından, davalılar A____ K____ ve Y____ Ç____ aleyhine 17.2.1999 gününde verilen dilekçe ile İİK. nun 89/2 göre menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22.5.2001 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava, İİK. nun 89. maddesi gereğince menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosyadaki bilgi, belge ve açıklamalardan davalı alacaklı Yusuf Çelik tarafından davalı borçlu Ahmet Korkmaz aleyhine farklı miktarlarda olan ve farklı nedenlerden kaynaklanan iki ayrı alacak için iki ayrı icra takibi yapıldığı, her iki icra takip dosyasından da davacıya İİK. nun 89. maddesi gereğince ihbarnameler gönderildiği kesinleşmiş bulunan ilk menfi tespit davasının konusunun 1998/6596 sayılı icra dosyasındaki alacak olduğu o davada derdestlik nedeniyle verilen red kararının hüküm gerekçesi değiştirilerek onandığı dairemizin onama kararında icra dosya numaralarının yanlış yazılmış olmasının derdestlik bulunduğu anlamına gelmeyeceğinin de belirtildiği anlaşılmaktadır.

Elde ki bu davada davacı vekili dava dilekçesinde 1996/6596 sayılı icra dosyası nedeniyle menfi tespit isteminde bulunmuş ise de daha sonra dava dilekçesinde icra dosya numarasının yanlış yazıldığını açıklayarak maddi hatasını düzelttiğini bildirmiştir. Gerçekten de gerek dava dilekçesindeki açıklamalar ve gerekse dosya içeriğindeki diğer bilgi ve belgelerden dava dilekçesinde icra dosya numarası yazılırken maddi hata yapılmış olduğu, bu maddi hatanın daha sonra düzeltildiği, bu düzeltme sonucunda eldeki davanın 1998/6595 sayılı icra takip dosyasına ilişkin olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla farklı icra dosyalarına ilişkin menfi tespit davalarının derdestlik ve kesin hüküm oluşturmayacakları gözetilerek işin esası incelenmek suretiyle varılacak uygun sonuç çevresinde bir karar verilmesi gerekirken maddi hata oluşturan dosya no'su doğrultusunda yanılgılı ve yasal olmayan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.06.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.

Saygılarımla...