Mesajı Okuyun
Old 27-05-2009, 00:28   #17
Adli Tip

 
Varsayılan

Sevgili Engin;


İşe iade davalarıyla çok ilgilenmemiş bir meslektaş bana "işçinin işe iade için başvuru süresi ne zaman başlar" diye bir soru sorsa, ben de hiç düşünmeden, "süre, gerekçeli kararın kendisine tebliğiyle başlar" diye cevap veriridim.

Şunu da söylerdim: İŞE İADE İÇİN BAŞVURABİLMEK İÇİN KESİNLEŞMİŞ KARARIN İŞÇİYE TEBLİĞİ ŞART DEĞİL; KARAR (her iki taraf için de) KESİNLEŞMİŞSE, İŞÇİ DE BAŞVURUSUNU YAPMIŞSA, İŞVEREN BİR AY İÇERSİNDE KARARINI VERMELİ....

İşe iadeyle ilgili onlarca senaryo mümkün...

Bu senaryoların birçoğu hayata geçtikçe, Yargıtay'ca hükme bağlanıyor. (Yargıtay'ın kararı ise sonradan değişebiliyor.)

Tartışımakta olduğumuz senaryo benim daha önce öngörmediğim bir senaryoydu...

Bu vesileyle, ben de düşündüm ve düşüncelerimi aktardım....

Anlaşılan o ki, diğer meslektaşlar da böyle bir uyuşmazlıkla karşılaşmamış!

Muhtemeldir ki; bu konudaki ilk Yargıtay Kararı, Sayın Nusret'in açtığı davanın kararı olacak...

Ben şunu tahmin ediyorum: Kuvvetle muhtemel ki; bu senaryo yasa koyucunun da öngörmediği bir senaryo!

Bu filmin sonu, içtihatla ve HAKKANİYETE göre belirlenecek.

Çünkü bizim hukuk sistemimizde, karar kesinleşince, bilahare tebliği diye bir zorunluluk yok.

Bu sebeple; "kesinleşmiş kararın tebliği" ancak kesin kararın -yani, Yargıtay kararının- tebliğinde mümkün.... Temyiz edilmeksizin kesinleşen (yerel mahkeme tarafından verilmiş ve henüz kesinleşmemiş,) kararın, kesinleşince tekrar tebliği diye bir durum söz konusu değil...

Yasa koyucu, kesinleşmiş kararın tebiğinden itibaren işverene başvurmak için bir süre koymuş....

Tebliğ edilen (ve taraflar süresinde temyiz etmediği için kesinleşen) kararın, kesinleşmesinden sonra, başvurmak için bir sürenin olmaması bana bir çelişki olarak geliyor!

Bu mesajın "son sözler"i:

1- Şunu kabul edebilirim:

Yasa düzgün bir şekilde kaleme alınmamış. Ancak şimdiki yasal düzenleme karşısında, işçi ne zaman kararın kesinleşme şerhini alırsa, süre de o zaman başlar...

2- Şunu kabul etmekte ise, şu anda zorlanıyorum:

Yasa gayet açık. Yasa koyucu, kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi ihtimalini de öngörmüştür. Kanun gereğince, ilk derece mahkemesi kararı kesinleşince de, kesinleşmiş kararın ayırca tebliği gerekir. Bu tebligatı yapmak davacı tarafa düşerse de, davacı (işçi) taraf, bu tebligatı istediği zaman yap(tır)abilir...


SİZ İKİNCİ GÖRÜŞTE MİSİNİZ?

Saygılar,