Mesajı Okuyun
Old 04-02-2016, 11:18   #16
av__emrah

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2015 / 16364
Karar: 2015 / 17793
Karar Tarihi: 11.11.2015


ÖZET: Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden, dava konusu aboneliklerin davacı Üniversitenin Tıp Fakültesi Bacalı Hastanesi için düzenlendiği, davacının 6502 sayılı yasa kapsamında, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olmadığı açık olup, davacı 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici tanımına uymadığı gibi, olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Hal böyle olunca, mahkemece; işin esasına girilerek oluşacak sonuç dairesinde hüküm tesisi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiştir.(6502 S. K. m. 1, 2, 87)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı vekili dilekçesinde; davacı Üniversitenin Tıp Fakultesi Balcalı Hastanesinin dava konusu aboneliklerine ilişkin 2014 yılı Şubat ve 2015 yılı Ocak ayları dönemlerine ilişkin kayıp/kaçak bedeli olarak tahsil olunan bedellerin, mevzuata aykırı olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 856.187,11 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece; davanın dayanağını oluşturan alacağın, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi ve hukuki işlemden kaynaklandığı, uyuşmazlığın 6502 sayılı Tüketicinin korunması hakkındaki kanun gereğince Tüketici mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle; davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.


6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış ve Kanun'un 87. maddesi uyarınca, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, olarak tanımlanmıştır.

Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.

Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden, dava konusu aboneliklerin davacı Üniversitenin Tıp Fakültesi Bacalı Hastanesi için düzenlendiği, davacının 6502 sayılı yasa kapsamında, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olmadığı açık olup, davacı 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici tanımına uymadığı gibi, olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir.

Hal böyle olunca, mahkemece; işin esasına girilerek oluşacak sonuç dairesinde hüküm tesisi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiştir.


Sonuç: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.11.2015 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.