Mesajı Okuyun
Old 16-03-2008, 00:54   #55
agah

 
Varsayılan

Aslında bu konu, konuya değişik bakış açıları ile bakıldığında değişik yorumlanmaya müsait.Eğer bir avukat olarak bakarsak.Bu mesleği yaparken evet iik. 337, kötü niyetli borçluları (10 gün disiplin hapsi almamak için) borçlarını ödemeye zorlamak açısından müsait bir madde.Olaya avukat olmayan bir vatandaş gözüyle bakınca iik. 76 mal beyanında bulununcaya kadar tazyik hapsini içeriyorken,amaç mal beyanında bulunulmasını sağlamak ise iik 337 gereksiz ve hakkaniyete aykırı bir madde.

Bir stajyer avukat olarak,madde 337 nin fonksiyonunu tam anlayamadığım bir zamanda,şu anda yanında staj yaptığım avukatın, elime bir deste mal beyanında bulunmama ile ilgili şikayet dosyası tutuşturması üzerine şaşırmış, acaba avukat neden borçlunun 10 gün disiplin hapsi ile cezalandırılmasını ister demiş, bundan ne çıkarı var diye garipsemiştim.

Şimdi de şöyle düşünüyorum, mal beyanında bulunmama suçuna ilişkin 337 dolayısıyla verilen ceza, yasa ile verilen bir yükümlülüğün yerine getirilmemesi nedeniyle veriliyorsa neden borcun ödenmesi halinde düşüyor.Borç ödense bile cezanın uygulanması lazım gelmez mi? Yani madde şöyle yorumlanabilir; tamam, biz sana sözleşmeden doğan bir borcunu ödemediğin için bu hapis cezası vermiyoruz ama borcunu ödersen cezan kalkar. Maddeye genel olarak bakıldığında sanki borç ödenmediği için bu ceza verilmiş te borç ödenince kalkıyormuş gibi anlaşılıyor.

Aslında yukarıda bir meslektaşımızın da belirttiği gibi sorun iik 76 ve iik 337 maddelerindeki garabetten kaynaklanıyor.Bu madde, avukatların işini kolaylaştıran bir madde kabul ama suç bence TBMM de.Bu ucube durumun düzeltilip suçun ve cezasının tek maddede düzenlenmesi gerekiyor. Ayrıca Anayasa mahkemesi iptal kararının yürürlüğünü bir yıl ertelerken halihazırda maddenin uygulanmaya devam edilmesini, doğacak hukuki boşluğun bir yıl içerisinde TBMM tarafından doldurulmasını öngörerek böyle bir karar vermiş.İcra mahkemelerinin bu konuda aynı şekilde disiplin hapsine karar vermeye devam etmesi lazım.
Genç bir hukukçu olarak benim anlayışım bu kadar.Tecrübeli büyüklerimizin, benim zihnimde oluşan bu çelişkileri giderecek açıklamaları olabilir tabi.