Mesajı Okuyun
Old 28-02-2013, 13:46   #3
Av. Nurten Çelik

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
Sorunuza yanıt verdikten sonra Hakan Pekcanıtez hocanın Belirsiz Alacak Davası adlı kitabını karıştırdığımda, sizin sorunuzla ilgili belki size faydası olur diye düşündüğüm bilgileri paylaşmak istedim. Şöyle ki;
"Kısmi dava ile birlikte tesbit davası açılmasını halinde, davacı kısmi yani eda talebinin yanında, alacağının belirlenemeyen kısmının teszbiti için tesbit hükmü talep edecektir. Mahkeme tahkikat sırasında davacı tesbit davasında talep sonucu belirlendikten sonra kısmi dava hakkında edaya, alacğın geri kalan kısmı için tesbit hükmüne karar verecektir. Böye bir dava aça davacı daha sonradandavasını belirsiz alacak davasına dönüştüremez. B durumda talep sonucunu ve dolayisile iddiasını değiştirmiş olur. Ancak karşı tarafın yani davalının açık izni veya ıslah yolu ile bunu sağlayabilir.
Bu durumda da davacının aslında alacağının geri kalan kısmı için tesbit talep etmekte hukuki yararı yoktur. Zira belirsiz alacak davası ile alacağının tümünün tahsilini talep etmesi mümkün olduğuna göre, tesbit davası açmaka hukuki yararı yoktur. Ancak burada da kanundan dolayı hukuki yararın var olduğu kabul edilir.
Davacının belirsiz alacak davası yerine kısmi taleple birlikte tesbiti istemesi, belirsiz alacak davasına göre olumsuz sonuçları taşımaktadır. Zira elde edeceği tesbit hükmü ile ilamsız icra takibi yapabillecektir. Halbuki belirsiz alacak davası ile buna gerek yoktur. Ancak menfi tesbit davası açılması ile tesbiti istenen kısım için zamanaşımı kesilmiş olur. " açıklamasına yer vermiştir. Umarım size bir faydası dokunur.
Av. Nurten