Mesajı Okuyun
Old 01-07-2010, 12:11   #3
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

1086 S.K. un 17. maddesi "yetki" ye ilişkin bir maddedir. Sayın ÇİTLENBİK'in sorusunu: "Şubenin pasif husumet ehliyeti var mıdır?" şeklinde anlıyorum.

Ayrıca;
Alıntı:
...şirket adına sözleşme yaparak prim tahsil etme yetkisini haiz...
şeklinde "acente"yi çağrıştıran bir düşüncesi de var kanaatindeyim.

Evleviyetle acentelere dair:
6762 S.K. m.119/2:"Bu gibi mukavelelerden çıkacak ihtilâflardan dolayı acente müvekkili namına dâva açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dâva açılabilir." düzenlemesi mucibince sigorta şirketine karşı ikame olunacak davada pasif husumet: ... Sigorta Şirketine izafeten ... Acentesi .... veya ...Sigorta Şirketine aittir.

Şubenin pasif husumet ehliyeti konusunda da:
Prof Dr Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü):
"Özel hukuk tüzel kişilerinin şubelerinin (bağlı oldukları merkezden ayrı) tüzel kişiliği yoktur. Bu nedenle şubelerin taraf ve dava ehliyeti de yoktur. Fakat, tüzel kişinin tüzüğünde şubelerin de organ olduğu (tüzel kişiyi temsil edebileceği) kabul edilebilir. Tüzel kişinin tüzüğünde şubenin organ olduğu (tüzel kişiyi temsil edebileceği) yazılı olmasa bile, şubenin işlemleri ile ilgili davalarda şube (bağlı olduğu) tüzel kişiyi davada temsil edebilmelidir."
"Şubenin bulunduğu yerde açılan dava da (şubeye karşı değil) merkeze karşı açılır; çünkü Şubenin gerçek veya tüzel kişiliği yoktur ve bu nedenle taraf ehliyeti de yoktur. Buna rağmen bir tüzel kişinin şubesinin bulunduğu yerde açılan davada davalı olarak şube gösterilmiş ise bu temsilcide yanılmadır; davacı, temsilcideki bu yanılmayı sonradan düzelterek davaya tüzel kişiye karşı devam edilmesini isteyebilir."

Saygılarımla...