Mesajı Okuyun
Old 15-06-2014, 12:36   #2
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Osman Rahmi Ofluoğlu
213 sayılı VUK 359 suçlarında faillik sorunu:
Anonim şirket yönetim kurulu 5 kişi, içlerinden birisi tek başına şirketi temsile yetkili müdür olarak atanmıştır. Diğer yönetim kurulu üyelerinin temsil ve imza yetkisi yok.. 359. maddeden açılacak davalarda yönetim kurulu üyeleri suçun faili ve sanık olur mu?
Osman bey öncelikle iyi çalışmalar diliyorum. Vergi suçlarında failin tespiti zor olmakla birliktei aşağıda yapacacım açıklamalar doğrultusunda hareket edilerek maddi gerçeğe ulaşılabilir.
213 SAYILI KANUNUN 359 MADDESİNDE TANIMLANAN SUÇUN FAİLİ
Genel ceza hukukunun başta gelen prensiplerinden biri cezaların gerçek kişiler adına düzenlenmiş olmasıdır. Ayrıca cezanın suçu bilfiil işleyen kimselere çektirilmesi de cezada şahsilik prensibinin gereğidir.
Kanuni temsilcilerin suçun faili olması için, suçun şekli sorumlusu olan kanuni temsilcilerin değil suçun ayrıntılarını bilen ve oluşmasından rolü olan temsilcileri cezalandırmaktır. Bu nedenle "Cezaya muhatap olacak kanuni temsilcilerin suç ve suçlu arasındaki illiyet bağı dikkate alınmak ve temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlar araştırılmak suretiyle konuya açıklık getirilmek sureti ile cezai sorumluluğun kimlere ait olduğunun tespiti gereklidir.
Vergi hukukunda Tüzel kişilerde vergi kanunları yönünden sorumluluğu düzenleyen 213 Sayılı Yasanın 10. maddesinde yer alan "tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği" 333. maddenin 4369 Sayılı Yasayla değişik son fıkrasında da "359. maddede yazılı fiillerin işlenmesi halinde 359 ve 360. maddelerde öngörülen cezaların bu fiilleri işleyenler hakkında hükmolunacağı" şeklindeki hükmü ve tüzel kişilerin birden fazla kanuni temsilcilerinin bulunması, suçun eylem ve fikir birliği içinde işlenmediğinin anlaşılması halinde sorumluluk; Ceza Genel Kurulunun 17.12.1990 gün ve 312/340 sayılı kararında da açıklandığı üzere, cezanın şahsiliği ilkesine de bağlı olarak temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlar dikkate alınıp suçun ayrıntısını bilen ve oluşumunda rolü olan temsilciye ait olacağı ve buna göre mevcut olması halinde temsil yetkisinin bölüşümüne ilişkin önceden belirlenen iş bölümü de dikkate alınmak suretiyle suça konu oldukları iddia edilen ve yukarıda yasada tanımlanan özellikleri taşıyan faturaları düzenleyen/alan/kullanan/emir veyatalimat veren temsilci veya gerek bu temsilci/lerin emir ve talimatları ile hareket eden veya bu temsilcilerin emir ve talimatları ile bilgileri dışında hareket eden kişi veya kişilerin tespit edilerek, cezai sorumluluğun tespiti gereklidir.
iyi çalışmalar .