Mesajı Okuyun
Old 01-03-2012, 10:44   #79
imp86

 
Varsayılan

Sayın Balku'nun görüşlerinin aynısını yazabilirim ben de... Ancak, ufak da olsa bir ironi olduğunu düşünüyorum.. Belki de bana öyle gelmiştir bilemem tabii... Çünkü ben şahsen, Sayın Balku'ye katılırken, bir ironi yaptığını varsayarak katılabiliyorum ancak...

Bu arada home-ofis konusunda, ben de THS forumlarında sonuna kadar savunmuştum bu durumu bundan üç-beş ay öncesine kadar... Ancak sonrasında, bir arkadaşımla birlikte bir ofis tutup bu işe kalkışmanın çok daha faydalı olduğunu gördük.. Tabii ki bir miktar sermayeniz varsa... Nitekim, hakikaten masraf alırken bile müvekkiller ırım-kırım edebiliyorlar canım Türkiyem'de.. Siz bir de hak ettiğiniz avukatlık ücretini düşünün ... Bu yüzden kimi meslektaşlar, çok tasvip etmediğim bir yöntem olmakla birlikte, masrafın üzerine hak ettikleri ücretlerin bir kısmını eklemeyi kendilerine hak görüyorlar... Yani, durum Türkiye'deki avukatlık anlayışından kaynaklanan ve yıllardan beri süregelen kötü bir alışkanlıktan kaynaklanıyor ne yazık ki... Bunu aşmaya çalışıp, tekrar bu mesleğin bila ücret icra edilmediğini, avukatların da büro masrafı gibi işine özgü masraflarını bir kenara bırakın bir hayatı olduğunu hatırlatmak bizim gibi genç meslektaşlara düşüyor. Bu elbette zor ama hala imkansız olmadığı umudunu taşıyorum...

Ayrıca yukarıda yazılan ve diğer mesleklerle yapılan kıyaslamaları kabul etmek mümkün değil... Nitekim, doktorlarla avukatları kıyas edeceksek, özel muayenehanesi olan doktorlarla serbest çalışan avukatları karşılaştırmak gerekir. Dikkat ederseniz, insanlar doktorun özel muayenehanesine gidiyorsa daha girişte, hasta kabulle karşılaşıyorlar ve eğer özel sigortanız varsa sizden doğrudan sigorta kartınızı talep ediyorlar... Demek istediğim paralarını daha teşhisi koymadan garantiye alıyorlar... Mağazalarda çalışan tezgahtarlar ise çok farklı bir konu ) kıyas kabul etmez... Çünkü zaten onlar maaş alıyorlar ve patronaja bağlılar - az ya da çok maaşları onu tartışabiliriz ki bence yetersiz ve az (memlekette emekçilerin kaderi değil midir zaten)-... Biz avukatlara dönecek olursak, bir örnek verelim isterseniz ve düşünelim sonra:Sizin tabirinizle müvekkil adayını önce bir meslektaşımızca ağırlanıyor; durumu anlatıp kısaca ve özetle rotası burada çiziliyor problemine ilişkin olarak... Yani yolu avukat meslektaş gösteriyor; üstüne bir de çay-nescafe-çikolata-kurabiye ikram ediyor )... Misafir gibi ağırlıyoruz ondan sonra bazen kuru bir teşekkürle bazen onu bile yapmadan, gidip tanıdığı avukata tarif etmek suretiyle talimatlar vererek elbette daha ucuza diğer avukata yaptırıyor işini... Yanlış düşünmeyelim yanlız burada; biz bu örnekte iş kendisine gelen ama belli ki önceki avukattan alınan yol haritasına istinaden sanki kendisinin fikirleri imiş gibi talimatlar yağdıran bir müvekkille karşı karşıya olalım...Düşünün ki müvekkil önceki avukatın müvekkili bile olmadan (vekalet çıkartmadan anlamında söylüyorum bunu, yoksa danışmanlık hizmeti mevcut elbette) fikirlerini almış ona hiçbir hakkını ödememiş; sonra size gelip hazır bir yol sunuyor; sonunda da sen bana yol gösterip yönlendirmedin ki; ne yaptın ki zaten diyor ve hakkın atıyorum 3.000 ise 1.000 diyor ve bunu demesine bile sevinmen gerektiğini düşünüyor, bekliyor... İşte, Türkiyem'de avukata bakış açısı genel itibarıyla budur... Bunu değiştirebilirsek ne ala; mükemmel bir iş başarmış olacağız... Bilginin ücretsiz dağılımı avukatın iyi niyetinin ve kamusal hizmet vicdanının suistimalinden başka bir anlam ifade etmez hale geliyor böylece ne yazık ki... Ama halen bilgilendirmenin her şeye rağmen, avukatların mağduriyetine rağmen bütün çıplaklığıyla ve detayıyla devam etmesinden yana meslektaşlar varsa; Adli Yardım - CMK gibi servislerde görev almalarını öneririm. Orada kamusal hizmet vicdanınızı tatmin edersiniz belki...

Teknoloji konusuna gelirsek; yüzde 100 katılıyorum... Ben de her işimi bilgisayardan internet vasıtasıyla hallediyorum.. Kendi özel hayatımdaki teknoloji ve hatta gıda alışverişim de dahil olmak üzere... Ancak, google'dan bulduğunuz basmakalıp ve çoğu kez yetersiz bir dilekçeyi meslekle bağdaştıramıyorum... Şahsen, Kazancı'yı kullanıyorum ben ve maddi açıdan biraz rahat eder etmez abonelik başlatmanızı öneririm... Bir de artık, İSTANBUL BAROSU da meslektaşlara ücretsiz İÇTİHAT BİLGİ BANKASI hizmete açtı. Bundan da faydalanılabilir... Ancak, google bulduğunuz kararların güncelliği konusunda ve dilekçelerin yetersizliği konusunda sizin önünüzü tıkayacaktır...

Sonuç olarak, Eğer maddi imkanlar yetersizlik arz ediyorsa, o halde home-ofisle başlamanın bence de bir sakıncası yok. Sürçü lisan edip, herhangi bir meslektaşıma sataşmada bulunduğum kanısını yarattıysam affola... Niyetim hiçbir meslektaşımı kırmak falan olamaz hiçbir vakit...

Tüm meslektaşlarıma güzel ve huzur dolu günler dilerim...

Saygılar