Mesajı Okuyun
Old 10-10-2008, 15:06   #11
halit pamuk

 
Varsayılan

Ayrıca Mahalle muhtarlığının tüzel kişiliği olmadığını bu konu nedeniyle hatırlatmak isterim.


T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/8380
K. 2004/9183
T. 16.9.2004
• MAHALLE MUHTARLIKLARI ( Tüzel Kişilikleri Bulunmadığı - Taraf Olma Ehliyetleri Olmadığı/Davada Mahallenin Bağlı Bulunduğu Belediyenin Hasım Olması ve Husumetin Ona Yöneltilmesi Gereği )
• BELEDİYEYE HUSUMET YÖNELTİLMESİ ( Mahalle Muhtarlıklarının Tüzel Kişilikleri Bulunmadığı/Taraf Olma Ehliyetleri Olmadığı - Davada Mahallenin Bağlı Bulunduğu Belediyenin Hasım Olması Gereği )
• TARAF OLMA EHLİYETİ ( Mahalle Muhtarlıklarının Tüzel Kişilikleri ve Taraf Olma Ehliyetleri Bulunmadığı - Davada Husumetin Bağlı Bulunduğu Belediyeye Yöneltileceği )
• MAHALLE MUHTARLIKLARINA AÇILAN DAVALAR ( Tüzel Kişilikleri Bulunmadığı - Davada Gerçek Hasım Olması Gereken Belediyenin Dahili Dava Yoluyla Taraf Olamayacağı )
• TÜZEL KİŞİLİK ( Köy Muhtarlıkları Tüzel Kişiliğe Sahip Olmasına Rağmen Mahalle Muhtarlıklarının Tüzel Kişilikleri Bulunmadığı )
442/m. 36
4541/m. 1, 8
ÖZET : 442 sayılı Köy Kanununun 36. maddesi hükmü gereği köy muhtarlıkları tüzel kişiliğe sahip olup tüzel kişiliği köy muhtarı temsil eder. Buna karşın 4541 Sayılı şehir ve kasabalarda mahalle muhtar ve ihtiyar heyetleri teşkiline dair Kanunun 1. maddesinde, şehir ve kasabalarda kurulu bulunan ve Belediye Kanununun 8. maddesine göre kurulacak olan mahallerde bir muhtar ve muhtarın başkanlığında bir ihtiyar heyetinin bulunacağı belirtilmiştir.

Bu kanunla mahalle muhtarlıklarına bir tüzel kişilik verilmemiştir. Belirtilen nedenle mahalle muhtarlıklarının davada taraf olma ehliyetleride yoktur. Davada mahallenin bağlı bulunduğu belediyenin hasım olması ve husumetin ona yöneltilmesi gereklidir. Diğer taraftan davada gerçek hasım olması gereken belediyenin dahili dava yoluyla davada taraf olmasıda mümkün değildir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada;

Davacılar, miras bırakanları adına kayıtlı 1 parsel sayılı taşınmaza davalıların bina yapmak ve yolu genişletmek suretiyle müdahalede bulunduklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuşlardır.

Davalı B. K., dava konusu binanın muhtarlık binası olarak Belediye tarafından yapıldığını, taşkın kısmın davacıların rızası ile inşaa edildiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, çekişme konusu binanın 2. katındaki balkonunun davacılara ait taşınmaza 6.62 m2 lik tecavüzlü olduğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı B. K. tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden toplanan delillerden çekişmeli 1 parsel sayılı taşınmazın davacıların miras bırakanına ait olduğu komşu 2 parsel sayılı taşınmazın ise köy tüzel kişiliği adına kayıtlı olup bu yerdeki yapının davacıların taşınmazına taşkın bulunduğu ve muhtarlık hizmet binası olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Taşkın yapının bulunduğu taşınmaz önceden Kırankaş Köyü Tüzel Kişiliğine ait iken bilahare bu yerin Esiroğlu Belediye hudutları içerisine alındığı ve Köy Muhtarlığının mahalle muhtarlığına dönüştüğü dosya kapsamıyla sabittir.

Bilindiği üzere 442 sayılı Köy Kanununun 36. maddesi hükmü gereği köy muhtarlıkları tüzel kişiliğe sahip olup tüzel kişiliği köy muhtarı temsil eder. Buna karşın 4541 Sayılı şehir ve kasabalarda mahalle muhtar ve ihtiyar heyetleri teşkiline dair Kanunun 1. maddesinde, şehir ve kasabalarda kurulu bulunan ve Belediye Kanununun 8. maddesine göre kurulacak olan mahallerde bir muhtar ve muhtarın başkanlığında bir ihtiyar heyetinin bulunacağı belirtilmiştir.

Bu kanunla mahalle muhtarlıklarına bir tüzel kişilik verilmemiştir. Belirtilen nedenle mahalle muhtarlıklarının davada taraf olma ehliyetleride yoktur.

Öyleyse davada mahallenin bağlı bulunduğu belediyenin hasım olması ve husumetin ona yöneltilmesi gereklidir. Diğer taraftan davada gerçek hasım olması gereken belediyenin dahili dava yoluyla davada taraf olmasıda mümkün değildir.

SONUÇ : Hal böyle olunca mahalle muhtarı olduğu anlaşılan davalı B. K. aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.9.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.