Mesajı Okuyun
Old 14-05-2017, 22:30   #17
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

T.C.
Yargıtay
23. Hukuk Dairesi

Esas No:2017/99
Karar No:2017/567
K. Tarihi:


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan yargılaması sonucu verilen hükmün temyizi üzerine Dairemizin bozmasına karşı, yerel mahkemenin direnme kararının temyiz edilmesi ve dosya Hukuk Genel Kurulunca Dairemize gönderilmiş olmakla gereği düşünüldü:

- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 01.10.2003 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkiline teslimi gereken bağımsız bölümlerin alanında ve bir kısım imalatlarında eksiklik ve sözleşmeye aykırılıklar bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 8.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın zamanışımı nedeniyle reddine dair verilen kararın davacı vekilinin temyizi üzerine; HMK'nın 116. maddesi kapsamında bir ilk itiraz olmayıp, maddi hukuktan kaynaklanan bir def'i ve savunma aracı olduğu ve davanın başında süresinde verilecek cevap dilekçesinde ileri sürülebilceği, bu aşama geçildikten sonra ileri sürülmesinin savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi anlamına geleceği, zamanaşımı def'inin ileri sürüldüğü tarihte yürürlükte bulunan HMK'nın 141. maddesi uyarınca savunmanın genişletilip değiştirilebilmesinin, karşı tarafın açık muvafakati ile mümkün olduğu, somut olayda, davalının savunmayı genişletmesi üzerine davacı tarafça açık muvafakat verilmediği gibi, aksine savunmanın genişletilmesine muvafakat edilmediği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
Mahkemece, hukuki niteliği itibariyle maddi hukuktan kaynaklanan zamanaşımı def'inin ilk itirazlardan olmadığı, süresinden sonra cevap dilekçesi verilmesinin ya da hiç cevap dilekçesi verilmemesinin ıslahen zamanaşımı def'i hakkını ortadan kaldırmayacağı, ıslah yolu ile zamanaşımı def'inin ileri sürülebilmesi için süresinde cevap dilekçesi verilmiş olup olmadığı gibi ayrım yapılmasının ıslah kurumunun amacına ve eşitlik ilkesine de aykırı olduğu,somut olayda davanın açıldığı tarihe kadar TBK'nun 147/6. (EBK'nun 126/4.) maddesinde öngörülen 5 yıllık süreninde geçtiği belirtilerek, önceki karar gerekçesini genişletmek suretiyle önceki kararında direnmiştir.
Direnme üzerine dosya Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir. Ancak, 6100 sayılı Kanuna eklenen geçici 4/4. madde/fıkrası gereğince dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, direnme kararının davacı vekilince süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan sonra,
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar olayın hukuki niteliğine, uygun bulunduğundan hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 03.06.2014 tarih 2016/65 E., 2016/160 K. sayılı direnme kararı yasaya uygun ve yerinde görüldüğünden direnme kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.02.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
*