Mesajı Okuyun
Old 03-03-2011, 21:37   #12
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av-ufuk
Şöyle bir karar buldum.

Yargıtay 4.Hukuk Dairesi

Esas No: 2004/2080 Karar No: 2004/12953 Karar Tarihi: 09.11.2004

Dava : Davacı N____ D____ vekili Av. H____ Ö____ tarafından davalılar ____ Partisi Genel Başkanlığı ile M____ A____ K____, aleyhine 18.4.2003 gününde verilen dilekçeyle trafik kazası sonucu yaralanmadan dolayı tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda ; Mahkemece davalılardan ____ partisi genel başkanlığı hakkındaki istemin kısmen kabulüne, diğer davalı hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 3.12.2003 günlü kararın Yargıtay'da duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan A____ partisi genel Başkanlığı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle;Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

Karar: 1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik görülmemesine,özellikle zarara veren olaya neden olan araç trafik sicilinde davalı siyasi parti adına kayıtlı değilse de aracın davalı siyasi partinin merkez ilçe başkanı tarafından Karayolları Trafik Yasası'nın 20. maddesine uygun biçimde satın alınmış olmasına ve olay günü de davalı siyasi partinin hizmetinde eylemli olarak kullanılırken zarara doğuran olayın meydana gelmiş bulunmasına ve böylece davalı siyasi partinin işleten sıfatının bulunmasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2. Davacı, davalı siyasi partiye ait araçta yolculuk yaptığı sırada aracın köprü korkuluklarına çarpması sonucu yaralandığının belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.

Mahkemece istemin bir bölümü karar altına alınmıştır.

Kararı davalı siyasi parti temyiz etmiştir.

Davacı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ilk davada uğradığı zararın bir bölümü hakkında istemde bulunmuş;sonradan verdiği ıslah dilekçesiyle istediği miktarı arttırmış;ancak bu dilekçe davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı siyasi partinin vekiline değil davalı asile tebliğ edilmiş ve böylece davalının savunma hakkı kısıtlanmıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası'nın 87. maddesinde yer alan "Müddei ıslah suretiyle müddeabihi tezyit edemez" biçimindeki düzenlemenin Anayasa mahkemesi tarafından iptal edilmesinden sonra eldeki davada davacı ıslah dilekçesi olarak nitelendirdiği istem dilekçesiyle asıl dava dilekçesindeki dava sonucunu artırmıştır. Davacının ıslah dilekçesinde ileri sürdüğü istemin,ıslah dilekçesiyle talep sonucunun arttırılması şeklinde olsa da,yeni bir dava niteliğinde bulunduğu ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 195. ve izleyen maddelerinin uygulanması gerektiği benimsenmelidir.Bu durumda ıslah dilekçesi karşı yana Tebligat Yasasına uygun olarak tebliği edilmeli,esasa cevap süresi işletilmesi ve ondan sonra oluşacak sonuca göre davacının istemi konusunda hüküm kurulması gerekir.Yerel mahkemece anılan yönlerin gözetilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda ( 2 ) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, öteki temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine oy birliği ile karar verildi.


Teşekkürler.

Kararı bulmanız iyi mi oldu, kötü mü bilemiyorum. Kafam karıştı.

Siyasi partinin seçim işlerinde aracın kullanılması nedeniyle siyasi parti doğrudan nasıl işleten sayılmış açıkçası anlayamadım. 3.kişi durumundaki siyasi partinin, tehlikesi kendisine ait olmak üzere aracı kullan (dırt) ması ve tasarruf etmesi belirlenmeden...? )

Yargıtaya göre 3.kişinin işleten olabilmesinin ölçütü şudur:

Alıntı:
Yazan T.C.

YARGITAY

17. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/3489

K. 2009/1507

T. 17.3.2009
2918 sayılı KTK'nın hükümlerine göre, trafik kaydı "işleteni" kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı Yasa'nın 3. maddesinde, "İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır." şeklinde tanımlanmıştır.