Mesajı Okuyun
Old 13-11-2010, 00:53   #245
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Samimi teşekkürünüz için ben de size teşekkür ediyorum.

Öncelikle belirtmek isterim ki, hukuk taraflardan birinin yanında değildir. Sadece hakkın yanındadır. Hakkı muhtel olanı korur. Vatandaş haklı ise vatandaşı, idare haklı ise, idareyi korur.

Bu konudaki asıl itiraz nedeninize gelince;

Savunma hakkı elbette ki kısıtlanamaz. Kısıtlanmamalıdır!

Söz konusu edilen 7 günlük sürenin hak düşürücü süre veyahut zamanaşımı süresi olmadığı yönündeki düşünceme katıldığınızı, aksine görüş beyan etmeyen mesajınızdan çıkarıyorum. Veyahut bu görüşe katıldığınızı (gerekçesi ile itiraz etmediğiniz sürece kabul edeceğim!)

Bu bakımdan süre ihlalinin, cezadan kaynaklanan idare alacağını ortadan kaldırmayacağı hususu, başka deyişle sürenin alacak hakkının talep edilmesine engel olamayacağı hususu, bu kabul temelinde kuşkusuzdur.

İtirazınıza gerekçe gösterdiğiniz, tanzim tarihinden uzunca bir süre sonra, yani ceza muhatabının savunma yapmasına imkan vermeyecek veya önemli ölçüde kısıtlayacak kadar uzun bir süre sonra tebliğe çıkarılan bir ceza tutanağının; savunma hakkına zarar vereceği itirazınızın, bu tebligatın 8.günde veyahut 30.günde ya da hafızayı ve savunmayı kısıtlmayacak makul bir süre içinde tebliğe çıkartılması halinde geçerliliğinin olmayacağı da kuşkusuz savunma nedeniniz ile ortadadır.

O halde, 7 gün içinde tebliğe çıkarılmadığından bahisle ceza tutanağının iptal edilmesine dair itirazın, her halukarda geçerli bir itiraz nedeni olamayacağı, savunma hakkını kısıtlamayacak bir zaman dilimi içinde (özellikle geçmişi unutma, delilleri sunamama vs. gibi haller hariç, bu durumu hakim takdir edecektir!) tebliğe çıkarılan Ceza tutanaklarının geçerli olması gerektiği hususu ortadadır.

Sayın Dikici,
Bir çok konuda fikirlerinize katılmakla kalmayıp yol göstericiliğini kabul ettiğim malumunuz. Ancak; bildiğiniz üzere idare tüm işlem ve eylemlerinde kanuna uymak zorundadır. Kanunilik sınırı bir defa geçildiğinde bunun miktarı önemli değildir. Az hukuka aykırılık veya çok hukuka aykırılık olmaz. Yani 7 günlük sürenin ne kadar geçirildiği artık öenmli değildir. Kaldı ki; sıradan, Sayın hocamın deyimi ile yoldan geçen vatandaştan devlet istisnasız tüm kanunlarını bilmesini beklemektedir. Vatandaştan böyle bir birikim bekleyen devletin doğrudan temsilcisi ve tek işi idari para ceza tutanağını tebliğe vermekten ibaret olan memur neden bu işini / görevini süresinde yerine getirmekten imtina etsin ve neden görev ihmal edilsin?

Öte yandan;

Usul her zaman esastan önce gelir. Davalar öncelikle usulden incelenir. Usule aykırılık varsa esasa geçilmez. İdari para ceza tutanaklarının 7 günlük sürede tebliğe çıkartılacağı bir usul kuralıdır. Bu usuli eksiklik de doğrudan devletin alacağının doğmasını engeller.

Alıntı:
bu tebligatın 8.günde veyahut 30.günde ya da hafızayı ve savunmayı kısıtlmayacak makul bir süre içinde tebliğe çıkartılması

Kanun koyucu makul süreyi 7 gün olarak belirlemiştir. Artık makul sürenin ne kadar olacağı konusunda bir tartışmanın gerekliliğine inanmıyorum. Hiç değilse sizin kadar! Zira benim hafızam farklı çalışır; bir başasınınki farklı. Bunun için de kanunla kesin bir süre getirilmiştir.

Saygılar.