Mesajı Okuyun
Old 12-11-2010, 15:18   #244
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Yazdıklarınıza aynen katılıyorum. Zaten davayı ve forumu o yüzden açmıştım.

Öte yandan "Trafik Ceza Tutanağı" adı üstünde bir ceza işlemidir. Ceza hukukunun temel ilkelerinden birisi de "savunma hakkı"dır. Savunma hakkı kısıtlanarak ceza verilemez.




Öncelikle samimi tebriğiniz için, teşekkür ederim. Ama yazdıklarınıza Sayın Yurtsever'in düşünceleri ve yukarıdaki paragraftaki düşüncelerim nedeniyle katılmıyorum.

Yine bir hukuk ilkesini anımsatayım:"Usul esastan önce gelir". Mevcut düzenlemede, tebligatın "7 gün içinde" çıkarılacağı, açık bir şekilde yer almaktadır. Hukuk,buna uymayan idare ajanının mı, hakkını koruyan vatandaşın mı, yanında olmalıdır.

Alıntı:
Yazan Av.Feridun Yurtsever

Sayın Dikici,
Sözkonusu 7 günlük sürenin hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi olmadığını belirterek süre yönünden yapılan başvuruların yersiz olduğunu düşünüyorsunuz fakat şöyle bir durum var; aylar sonra tebliğ edilen veya hiç tebliğ edilmeden ödeme emri gönderilen ve idari para cezası uygulanan vatandaş savunmasını nasıl yapacak? Örneğin tutanakta imzası olmayan ve hakkında "seyir halinde cep telefonu kullanmak" nedeniyle idari para cezası uygulanan vatandaş o gün o saatte orada olup olmadığını dahi nasıl hatırlayacak da kendini nasıl savunacak ? Bu sadece bir örnek! Saygılar.


Samimi teşekkürünüz için ben de size teşekkür ediyorum.

Öncelikle belirtmek isterim ki, hukuk taraflardan birinin yanında değildir. Sadece hakkın yanındadır. Hakkı muhtel olanı korur. Vatandaş haklı ise vatandaşı, idare haklı ise, idareyi korur.

Bu konudaki asıl itiraz nedeninize gelince;

Savunma hakkı elbette ki kısıtlanamaz. Kısıtlanmamalıdır!

Söz konusu edilen 7 günlük sürenin hak düşürücü süre veyahut zamanaşımı süresi olmadığı yönündeki düşünceme katıldığınızı, aksine görüş beyan etmeyen mesajınızdan çıkarıyorum. Veyahut bu görüşe katıldığınızı (gerekçesi ile itiraz etmediğiniz sürece kabul edeceğim!)

Bu bakımdan süre ihlalinin, cezadan kaynaklanan idare alacağını ortadan kaldırmayacağı hususu, başka deyişle sürenin alacak hakkının talep edilmesine engel olamayacağı hususu, bu kabul temelinde kuşkusuzdur.

İtirazınıza gerekçe gösterdiğiniz, tanzim tarihinden uzunca bir süre sonra, yani ceza muhatabının savunma yapmasına imkan vermeyecek veya önemli ölçüde kısıtlayacak kadar uzun bir süre sonra tebliğe çıkarılan bir ceza tutanağının; savunma hakkına zarar vereceği itirazınızın, bu tebligatın 8.günde veyahut 30.günde ya da hafızayı ve savunmayı kısıtlmayacak makul bir süre içinde tebliğe çıkartılması halinde geçerliliğinin olmayacağı da kuşkusuz savunma nedeniniz ile ortadadır.

O halde, 7 gün içinde tebliğe çıkarılmadığından bahisle ceza tutanağının iptal edilmesine dair itirazın, her halukarda geçerli bir itiraz nedeni olamayacağı, savunma hakkını kısıtlamayacak bir zaman dilimi içinde (özellikle geçmişi unutma, delilleri sunamama vs. gibi haller hariç, bu durumu hakim takdir edecektir!) tebliğe çıkarılan Ceza tutanaklarının geçerli olması gerektiği hususu ortadadır.