Mesajı Okuyun
Old 20-07-2006, 17:45   #5
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1.Eşler arasındaki " eşya davalarına " boşanma davası olsun olmasın Aile Mahkemelerinde bakılır. (Aşağıdaki karar. Yargıtay daha önceki kararlarında genel mahkemenin görevli olacağını belirtiyordu. )

2.Kayınpeder hakkında da dava açılmışsa, kayınperle aile hukuk ilişkisi bulunmadığından davanın dayanağı " haksız eylem ve kefalet " olabileceğinden , bu kişi aleyhine açılan davanın tefrik edilip genel mahkemede bakılmasına devam edilirdi... Diye düşünüyorum.

T.C.
YARGITAY
20. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/3555
K. 2005/3997
T. 4.4.2005

• ALACAK DAVASI ( Çeyiz ve Ziynet Eşya Bedeli İstemi-Davanın Değer Artış Payı ile İlgili Olması Nedeniyle Aile Mahkemesinde Görülmesinin Gerekmesi )

• GÖREV ( Aile Hukukundan Doğan Dava ve İşlerin Aile Mahkemesinde Görülmesinin Gerekmesi )

• MAL REJİMİ ( Eşler Arasında Doğan Bu Uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde GörülÜp Sonuçlandırılmasının Gerekmesi )

• AİLE HUKUKU ( Medeni Kanunun Bu Bölümünden Doğan Davaların Aile Mahkemesinde Çözümlenmesinin Gerekmesi )

4721/m.226,227

4722/m.4,10

ÖZET : Aile hukukundan doğan dava ve işlerde görevli mahkeme aile mahkemesidir.Somut olayda davanın Türk Medeni Yasasının yürürlük tarihi olan 01.01.2002 tarihinden sonra açıldığı, uyuşmazlığın çözümünde eşler arasındaki mal rejimi ile değer artış payınının tartışılması gerektiği, bu konuların da Türk Medeni Yasasının 2. kitabında yer aldığı ve aile mahkemesinin görevi kapsamında olduğu anlaşılmakta, davanın aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada İzmir 12. Asliye Hukuk ve 2. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, 07.04.2004 tarihli dilekçesinde davalı ile 2002 yılında evlendiklerini belirtip, çeyiz ve ziynet eşya bedelini talep etmektedir.
TMY.'nın 226. maddesinde "her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır." TMY.'nın 227. maddesinde "eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık olmaksızın katkıda bulunmuşsa tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiyesi sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıcındaki değeri esas alınır."
Türk Medeni Yasasının yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki 4722 Sayılı Yasanın 10. maddesinde "TMY.'nın yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri taktirde bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar." hükümleri yer almaktadır.
4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasaya 5133 Sayılı Yasa ile ekleme yapılan 4/2. maddesinde "22.11.2001 tarihli 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 3. kısmı hariç olmak üzere 2. kitabı, 03.12.2001 tarihli ve 4722 Sayılı Türk Medeni Yasasının Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasaya göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin" aile mahkemesi görevinde olduğu açıklanmıştır.
Somut olayda davanın Türk Medeni Yasasının yürürlük tarihi olan 01.01.2002 tarihinden sonra açıldığı, uyuşmazlığın çözümünde eşler arasındaki mal rejimini düzenleyen Türk Medeni Yasasının 202 ve devamı maddeleri ile değer artış payını düzenleyen aynı yasanın 227. maddesinin de tartışılması gerektiği, bu maddelerin de Türk Medeni Yasasının 2. kitabında yer aldığı ve aile mahkemesinin görevi kapsamında olduğu anlaşılmakta, davanın aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlerle; HYUY.'nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İzmir 2. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
( KAZANCI BİLEŞİM)