Mesajı Okuyun
Old 13-08-2007, 11:01   #1
DAD

 
Varsayılan Sayilar - "13" – "8" - "7 + 7" – "14" - "63" –"77"

SAYILAR


13” – “8” - “7 + 7” – “14” - “63” –“77”


13 sayısının bir günahı var ki, neden ise sevilmeyen bir sayı. Ammaaa hiç de bir zararını görmedim. Ben seviyorum. 13 Sayısı hakkında söylenen tevatüre de aldırmıyorum…
8 sayısı da dişi görünüşlü sıcak ve kıvrak bir sayı. Pek de hoşuma gidiyor…


7 sayısı hayat nehrine yaşama tutunabilmek için attığım onca kancaların simgesi…
77 sayısını 7 + 7 = 14 diye düşündüğümdeçocukluğumun doğumdan ergin ( ! ) olana kadar geçirdiğim psikolojik gelişim evrelerimin benim için çetin, karmaşık, sıkıntılı, en zor olan erginlik yıllarımı hatırlatıyor…


Ayrıca 14 sayısı Can Ender’imin Doğum günü.


Ülkenin yokluk yılları içerisinde sıkıntılı ve kendimi kurtarma çabasında olduğum zor yıllar.
Çocukluğuma elveda diyerek büyük olmayı becermek istediğim yılların bittiğinin sanısı ve sevinci var içimde. Amma bu sevinç pek uzun sürmüyor.


Ortaokuldayım. “ Ben kimim, neyim, ne olacağım? “ diye düşündüğüm zaman ne yapılacağını bilmemenin çaresizliği sevincimi karamsarlığa dönüştürüyor.
Olmak istediğimi olabilmenin yolunu gösterecek rehber arıyorum.
“ Kendi yolumu nasıl bulacağım? ” sorusun cevabını arıyorum.
Bu gün o yılları olanaksızlıkların getirisi çaresizliklerin karmaşasını yaşadığım yıllar olarak hatırlıyorum. Bir yandan bu sorular kafamı karıştırır iken bedenimdeki güçlü cinsel dürtülere ve gelişen fiziksel bedenime uyum sağlama ve de babamın otoritesine karşı koyma savaşı veriyorum…
Ayni zamanda 14. Yıl toyluk yıllarım.
Erkek çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimi kızlardan iki bazen de üç yıl geriden geldiğini bilmediğim için erkekler kendi aramızda vakit geçiriyorduk. Kızları da önemsemiyordum.
“ Neden kızlar bana yaklaşıyor, sarılıyor hatta alıp kuytu bir yere götürüp sıkıştırıyor, öpüyorlar? Diye düşünüyor ve kızlardan kaçıyordum.
Ah bu günkü aklım o dünlerde olsa ne olurdu sanki…


Bazen dalgın bazen de avare hallerime ailem tepki gösteriyor, ben ise kendi çıkmazlarımın bunalımı içerisinde yuvarlanıyorum.
Ayrıca o yaşlarda çırak olmanın zorluğunu yaşadığım yıllar. Yaz tatillerinde ve okul dışında kalan zamanlarda da çalışıyorum. Kendi geleceğimle ilgili birçok tasarımlarımın karnaşası ile boğuşuyorum. Okumalı mıyım? Yoksa küçük yaşta hayata atılıp aileye katkıda mı bulunmalıyım? Çelişkiler içerisindeyim.
Rahmetli Zühtü hocam ve Annem okumamı, Babam ise çalışmamı istiyor. Ben de okumak istiyorum. Annemin desteği ve Fevziye Hanımın rehberliğinde karar:“ Yatılı Devlet Okulu”.
Bana bu yolda yardımcı olanları minnet ve şükran ile anıyorum.
Tanrım, lütfen rahmetini bu güzel insanlardan esirgeme.


77 – 14 = 63… Evet bu 63 sayısı çok önemli. 63 de neyin nesi, nereden çıktı derseniz?


Erginlikten bu güne kadar iyi – kötü, açı – tatlı, anlamlı – anlamsız, yararlı - yararsız geçen yaşam süreçlerimin toplamı olan 63 Yılı da Sizlere “Düşüncelerim ve Anılarım” ile anlattım…


Evet Canlar… Bugün 13 Ağustos 2007 ve Yaş 77… Bunca yıla şükürler olsun…


Hayatı ulaşabildiğim kendi – öz bilincim ile yaşadım ve yaşıyorum.
Tekrarı olmayan yaşam sürecimi başara bildiğim kadar sağlık, iç huzuru ve sevgi ile insana ve insanlığa yararlı olarak tamamlayabilmek dileği ile Doğum Günüm’deSizleri kucaklıyorum.


Sevgilerimle,
Avni baba